Mesajı Okuyun
Old 13-01-2010, 21:43   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan lawyersoylu
sayın meslektaşlarım,
taraflar arasındaki ticari ilişki gereği davacı şirket tarafından, müvekkil şirkete değişik vadeli senetler verilmiştir. senetlerin bir kıısmı ödenmiş, ödenmeyen büyük kısım için müvekkil şirket aleyhinde menfi tespit davası açılmıştır. yargılama sırasında senet bedellerinden birkaçı ödendiğinden ödenen miktarın istirdadını da kapsar şekilde dava kabul edilmiştir.

kararın tebliğinden birkaç gün sonra davacı tarafça mahkemenin istirdadına karar verdiği miktar, vekalet ücreti ve yargılama gideri için ihtiyati haciz kararı alınmıştır. ihtiyati haciz kararının gerekçesi " alacaklının dayanak belgesine göre- dayanak belge menfi tespit kararıdır- yukarıda yazılı miktarda alacağının varlığı, alacağın vadesinin geldiği ve alacak için bir rehnin bulunmadığı anlaşıldığından İİK 257. Md. gereği ihtiyati haciz kararı verilmiştir."

ihtiyati haciz kararı, haciz baskısı ile uygulanmış, müvekkil şirket ihtirazi kayıtla bir miktar ödemiştir. daha sonra davacı tarafça, ihtiyati haciz kararında olmayan faiz alacağını da kapsar şekilde ilamlı icra yapılmış, icra emri tarafımızca bugün tebliğ alınmıştır.

burada sormak istediğim soru: İİK72/5. maddesi gereği menfi tespit davaları istridat davasına dönüşse dahi, karar kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardandır. (12. HD 03.10.2005. T 12383-12692) buna rağmen böyle bir kararın icrası için ihtiyati haciz kararı alınması kanuna karşı hile değil midir? bu durumda ihtiyati haciz kararına itiraz etmek, ilamlı icra için şikayet yoluna başvurmak haricinde yapılabilecek başka bir şey var mıdır?teşekkürler.

Kesnleşmeden icrası kabil olmayan bir hususta - karar konusu alacak için vade muaccel sayılamayacağından- , kaçma, mal kaçırma gibi durumlar hariç ihtiyati haciz kararı da verilememesi gerekir diye düşünüyorum.