Mesajı Okuyun
Old 13-01-2010, 13:02   #5
rsdurna

 
Varsayılan

Yar. Eraslan Özkaya "Mülkiyet üşterek ise müşterek maliklerden herbiri kendi adına el atmanın önlenmesi davası aça bilir.zira her paydaş payı hakkında münhasır ve müstakil malikin hak ve yetkilerine sahiptir." öğretide kabul edilen genel görüşte bu yönde

ayrıca,

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1993/5-42
K. 1993/144
T. 7.4.1993
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Müşterek mülkiyetli taşınmaz )
• MÜŞTEREK MÜLKİYETLİ TAŞINMAZ ( Elatmanın önlenmesi )
• TAZMİNAT DAVASI ( Müşterek mülkiyetli taşınmaz )
• MÜŞTEREK MÜLKİYETLİ TAŞINMAZ ( Tazminat davası )
743/m.618,623
ÖZET : Müşterek mülkiyet üzere bulunan taşınmazlarda paydaşlardan herbiri diğer paydaşlardan bağımsız olarak bu yere el atan üçüncü şahıs ayeyhine taşınmazın tamamı üzerinden elatmanın önlenmesi davası açabilir.

Bu müşterek menfaatin haklı saydığı, bir paydaşın diğer paydaşları yasal temsil hakkından kaynaklanmaktadır.

Somut olayda da daha sonra tazminata dönüştürülmüş olsa dahi bu durum mevcuttur.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Suluova Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.11.1991 gün ve 194-467 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 28.5.1992 gün ve 7250-14464 sayılı ilamı:

( ... Dava kamulaştırmasız el atılan yerin bedelinin alınması istemine ilişkindir. Bu nev'i davalarda her paydaş yalnız başına dava açıp müdahalenin önlenmesini veya taşınmaz malın bedelini isteyebileceği düşünülmeden diğer paydaşların davaya katılmadıklarından reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, tapuya dayalı el atmanın önlenmesi isteği ile açılmış, daha sonra tazminata dönüştürülmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki, çekişmeli taşınmaz müşterek mülkiyet üzeredir ve davalı, taşınmazın tamamına el atmaktadır.

Müşterek mülkiyet üzere bulunan taşınmazlarda paydaşlardan herbiri diğer paydaşlardan bağımsız olarak bu yere el atan üçüncü şahıs aleyhine taşınmazın tamamı üzerinde el atmanın önlenmesi davacı açabilir. Bu müşterek menfaatin haklı saydığı, bir paydaşın diğer paydaşları yasal temsil hakkından kaynaklanmaktadır.

Somut olayda da istek daha sonra tazminata dönüştürülmüş olsa dahi bu durum mevcuttur .O itibarla, davanın esasının görülmesi gereğine işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi doığru değildir. O halde, Usul ve Yasa’ya aykırı bulunan direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.