Mesajı Okuyun
Old 07-01-2010, 12:52   #5
GECE

 
Varsayılan

Nişanlanmayı bağımsız-nevi şahsına münhasır bir aile hukuku sözleşmesi saymak en uygun çözüm olacaktır. Nişanlanmayı önsözleşme saymak yerinde olmaz; zira nişanlanma BK'nun önsözleşmeye müteallik kaidelerine tabi değildir. Şöyle ki: *BK (m.22/2) önsözleşmeyi asıl akdin şekline bağlamıştır, oysa evlenme ile nişanlanmanın şekil şartları birbirinden farklıdır. *önsözleşmeyi yapan asıl sözleşmeyi yapmaya mecburdur, bu mecburiyete uymamanın hukuki yaptırımları mevzuu bahis olabiliecektir. Oysa MK m.119/1'e göre "Nişanlılık evlenmeye zorlama için dava hakkı vermez" ve MK m.119/2'ye göre "Evlenmeden kaçınma hâli için öngörülen cayma tazminatı veya ceza şartı dava edilemez; ancak yapılan ödemeler de geri istenemez".
Nişanlanma erkek ile kadın arasında karşılıklı ve birbiriyle örtüşür irade beyanlarıyla kurulan bir akittir. Ancak BK'na değil aile hukukuna özgü bir akittir. Çünkü BK'na göre bir akitte tarafların cinsiyeti ehemmiyet arzetmez iken, nişanlanmanın geçerliliği tarafların farklı cinsiyette olmasına bağlıdır. BH sözleşmelerinde borçlu borcunu ifaya mecburdur, bu mecburiyete uymazsa yaptırımları vardır. Fakat nişanlanmada evlenme vaadine uymayan için bu müeyyideler uygulanamaz, sadece MK'nun (m.120) hususi şartlara tabi kıldığı tazminat hükmü uygulanabilir. Tüm bu veriler ışığında mevzuuya bakacak olursak Nişanlanmayı bağımsız-nevi şahsına münhasır bir aile hukuku sözleşmesi saymak en uygun çözüm olacaktır.