Mesajı Okuyun
Old 06-01-2010, 10:46   #2
Themis99

 
Varsayılan

Sayın Nuray hanım,
Vesayet Türk Medeni Kanunun 396 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup,yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya zayıflığı gibi durumları öğrenen mahkeme kendiliğinden harekete geçmek zorundadır, kendiliğinden harekete geçme ve araştırma ilkesi hakimdir. Böyle bir durumun varlığını öğrenen ilgililerde durumu derhal vesayet makamına bildirmek zorundadır.
Vesayet sebepleri küçüklük, akıl hastalığı veya zayıflığı, savurganlık alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim,özgürlüğü bağlayıcı ceza alınmasıdır.Bunun yanı sıra yaşlılığı, sakatlığı ve deneyimsizliği veya ağır hastalığı nedeni ile işlerini yapamayacak olanlarda istekleri üzerine vesayet altına alınabilir. Ancak savurganlık alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim ve isteğe bağlı durumlarda mahkeme mutlaka vesayet altına alınacak kişiyi dinlemek zorundadır.
Vesayet makamı Sulh hukuk mahkemesi olup, mahkeme kısıtlanacak kişinin eşi yada yakın bir hısmını koşulları bulunduğu takdirde vasi olarak atar.
Vasi olmaya istekli kişi,kısıtlı adayını, vasayet altına alınması gerektiren sebebleri göstererek ve kendisinin vasiliğe uygun olduğunu belirterek talepte bulunabilir.
Mahkeme sebebe göre gerekli araştırmaya yapacak, duruma göre kısıtlı adayını dinleyecek, gerektiğinde kısıtlı adayını doktora sevk ile rapor aldıracak, vasi adayının vasiliğe uygun olup olmadığı yönünde emniyet marifeti ile araştırma yapacak, adli sicil kayıtlarını getirtecek, tanık dahi dinleyebilecektir.
Talep kabul edildiği takdirde kısıtlının mal varlığı mevcutsa bunların üzerine vesayet şerhi konulacak,buna ilişkin karar kısıtlının yerleşim yerinde ve nüfusa kayıtlı bulunduğu yerde ilan edilecek, vasinin, kısıtlının mal varlıklarını gösterir defter tutması istenecektir.
Bu kısa bilgiler umarım çalışmalarınızda faydalı olur.
Saygılar.