Mesajı Okuyun
Old 31-12-2009, 00:15   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Temyiz süreniz geçmiş olsa da olmasa da, öncelikle kararın tavzihini isteyin. (Bir ceza dosyamda başıma aynısı geldi, şahsi hakka değinen manevi tazminat isteğimiz kabul edilmiş, dava tarihinden itibaren tahsili denmiş, ancak faiz kelimesi kararda kullanılmamıştı. Tavzih isteğimiz kabul edildi. Yalnız sizden farklı olarak, biz tavzih edilmiş kararı icraya koymuştuk.)

Tavzih isteminiz kabul edilmezse ve süreniz de geçmediyse kararı mutlaka temyiz edin. Ancak temyiz dilekçenize, faize hükmedildiği bizce açıkça anlaşılmakta ise de, karşı yan muğlaklıktan hareketle lehine faiz yokluğu iddiasıyla bizce çekişmesiz konuyu çekişmeli hale getirmiş olmakla, kararı temyiz etmek zorunluluk haline gelmiştir" gibi bir cümle ekleyin ki, İTM de süren dosyanız açısından da kararda faize hükmedilmediğini siz de kabul ediyormuşsunuz gibi bir anlam çıkarılamasın.

İTM dosyasına vereceğiniz yanıta da; ilamda açıkça "...olmak üzere toplam 100.401,16TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2007 tarihinden itibaren davalılar Hasan, Mehmet, E .....Sigorta A.Ş, A...Sigorta A.Ş’ den müştereken ve müteselsilen alınarak.." ibaresinin yazılı olduğunu, bir alacak kaleminin falanca tarih belirtilmek suretiyle tahsiline dair verilen kararın açıkça faizi işaret edeceğini, kararın bu anlamda açık olduğunu, nitekim falanca sigorta yönünden başlayacak faiz için farklı tarihin yine aynı kararda açıkça belirtildiğini, şikayetin yersiz olduğunu" vs. belirtin.

*Yalnız hüküm fıkrası külliyen çelişkili gerçekten... 1. fıkrada 4 davalıdan da kaza tarihinden itibaren alınması derken, 3.fıkrada A sigortayı farklı tarih için ayırmış!!! Yine 1.fıkrada o sigorta şirketinden de tamamının müştereken müteselsilen tahsili derken, 3.fıkrada sorumluluk miktarını sınırlamış...Temyizsiz olmaz diye düşünmeye başladım ben de...

Saygılarımla...