Mesajı Okuyun
Old 30-12-2009, 20:09   #1
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan 5941 sayılı Çek kanununda hapis cezası var mı ?

Herkese merhabalar,
5941 sayılı yeni çek kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilebileceği / çevrilemeyeceği hususunda tartışma yaratmıştır. Kanunun 5 maddesinde ceza 1500 güne kadar adli para cezası öngörülmüş olmakla cezanın sadece adli para cezası olabileceğine işaret etmiştir, meslektaşlarımız arasında fikir ayrılığına sebep olan kanunun 6 maddesinin 3 numaralı fıkrası " (3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilân olunur." hükmünün yeni yasa açıcından da hapis cezası verileceğine ilişkin görüşler vardır.

bana göre kanunun 6 / 3 madde hükmü, mülga 3167 sayılı kanunun 16/1 hükmüne istinaden hapis cezası verilmiş infazı tamamlanmış kişliler kastedilmekte olup yeni düzenleme ile hiç bir bağıntısının olmadığıdır. 5941 sayılı kanun 5 maddesi hükmüne göre adli para cezasına hükmedilecek kişi, adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapisle tazyik edilemeyeceği düşüncesindeyim.

Farklı yorum ve görüşlerinizi yaparsanız memnun olurum.
iyi çalışmalar


Benim Görüşün :
5941 sayılı Kanunun 5 maddesi karşılıksız çek düzenleme fiiline verilecek ceza hükmünü düzenlemiştir. çekin karşılıksız bırakılması halinde verilecek olan ceza sorumluluğunun oluşması için çek üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmiş olması gerekir.Ancak çekin yasal süresinden önce bankaya ibrazı ve karşılıksız kalması durumunda kanunun bu kükmüne göre ceza sorumluluğunu doğurmayacaktır. zira TTK nun çek ile ilgili düzenleme hükümlerine göre, bir çek düzenleme tarihinden önce de tahsil için ibraz edilebilmektedir, yasal ibraz süresinden önce ibrazı durumunda kısmen veya tamamen karşılıksız işlemi yapılabiilecektir. kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan çekle ilgili olarak hamil TTK unundan doğan yetkileri kullanabilir ancak yasal ibraz süresinden önce ibraz edilen çek ile ilgili olarak her hangi bir cezai veya hukuki takip yapılamayacaktır.
Zira kanunun 5 maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan suç,çek üzerinde yazılı düzenleme tarihine göre yasal ibraz süresi içerisinde ibraz edilmesi durumunda çek karşılığının ilgili banka hesabında tam olarak bulundurulmaması suretiyle oluşmaktadır. Bir başka ifade ile suçun oluşması için yasal ibraz süresi içinde ibraz edilen çek karşılığının tamamen bulundurulmaması durumunda suç tamamlanmış olacaktır. Bu durumda; çekin bankaya ibrazında ( kanuni ibraz süresinden önce de ) üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinde ilgili banka hesabında çek karşılığının tamamen bulundurulmaması ve çek üzerinde yazılı kanuni ibraz süresi içinde ibrazında karşılığının tamamen mevcut olması durumunda suçun oluşumuna engel olamayacaktır. Bir başka ifade ile çekin yasal ibraz süresinden önce ibrazında karşılığının bulunmaması suçun oluşması için yeterli bulunmaktadır. Ancak yasal süresinden önce ibraz edilen çeke ilişkin verilecek adli para cezasının yine kanunun 6 maddesinde düzenlenen hükümler gereğince değerlendirilmesi söz konusu olacaktır. yani etkin pişmanlık hükümleri uygulanacaktır.
Bu bağlamda, suçun oluşabilmesi için çek karşılığının özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı, yani en azından taksirle çek hesabında bulundurulmaması gerekir.Zira Anayasanın 38 maddesi yedinci fıkrasında düzenlenmiş olan ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi çerçevesinde güvence altına alnınan kusursuz ceza olmaz ilkesi gereği söz konusu suç,kusursuz sorumluluğu gerektiren bir suç olmayıp,taksire dayalı kusurluluğu gerektiren bir suç olarak tanımlanmıştır. dolayısıyla, kişinin elinde olmayan sebeplerle çek karşılığının yasal ibraz süresi içinde hesapta bulundurulmaması durumunda cezai sorumluluğu ortadan kaldırabilecektir.
kanunun 5 maddesinde tanımlanan suç, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bir suç olarak tanımlanmış olakla birlikte, yetkili mahkeme sulh ceza mahkemesi olacaktır. suçun oluşması durumunda verilecek olan ceza ise kanunda koruma tedbiri ile birlikte sadece adli para cezasıdır, zira kanunun 5 maddesinde tanımlanan suçun oluşması karşılığında sadece adli para cezası öngörülmüş olup adli para cezasının ödenmemsi halinde hapse çevrileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte yeni yasanın yürürlük tarihinden sonraki karşılıksız çek suçunda hapis cezası olmayıp sadece adli para cezası öngörülmüştür.Verilecek ceza, binbeşyüz güne kadar adli para cezası olmakla birlikte verilecek ceza çek bedelinden aşağı olamayacaktır.