Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 18:06   #2
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.telat
sayın meslektaşlarım,
...
2- alacaklı şirket teminat çekini kambiyo senetlerine özgü icra takibine koymuş ve müvekkile ödeme emri gelmiş ancak 5 günlük şikayet süresi de geçmşitir.
dolayısıyla müvekkilim çekin icraya koyulamayacağına dair nasıl bir yol izlemelidir.
Merhabalar;

Bu durumda genel mahkemelerde bir menfi tespit davası açmak yoluna gidilebilir...


Alıntı:
Yazan av.telat
3- teminat çekinin üzerinde boş bırakılan keşide tarihne önce15.08.2008 tarihi atılmış sonra bu tarih değiştirilip 15.08.2009 tarihi yazılıp alacaklı şirketten biri tarafndan paraflanmıştır. bu durumda çek özelliğini kaybedip çek vasfından çıkar mı? sahtecilik suçuna konu bir durum var mı?

Bu konu "çekte tahrifat" ile ilgili olmalıdır:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/582
Karar: 2006/2408
Karar Tarihi: 14.02.2006

Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat olduğunu ve düzeltmeye ilişkin paraf imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Takip konusu çekte keşide tarihi 29.12.2003 olarak gösterilmiştir. İbraz tarihi ise 06.01.2004'tür.

Bu durumda Mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişi incelemesi ile çekin keşide tarihinde tahrifat olup olmadığını, var ise tahrifat öncesi keşide tarihini ve düzeltmeye ilişkin imzanın keşideciye ait olup olmadığını tespit etmektir. Hükme esas alınan Adli Tıp raporunda ise çekin keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşideciye ait olmadığı belirlenmiş, ancak gerçek keşide tarihinin ne olduğu tespit edilmemiş olup bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.

O halde, Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çekin tahrifat öncesi gerçek keşide tarihinin belirlenip bu tarihe göre yasal sürede bankaya ibraz edilip edilmediği tespit edilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.