Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 15:18   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

İcra tehdidi altında ve haciz sırasında borcun kabul edilmiş olması hukuki sonuç doğurmaz ve davalıyı alacağını ispat yükümlülüğünden kurtarmaz. Borçlunun icra dosyasında borcu kabulü icra hukuku yönünden neticeler doğurur ve hüküm ifade eder. Davalı alacaklının alacağını ispat etmesi gerekir. Genel hükümlere göre açılan bu davada, davacının icra hukuku yönünden hüküm ifade eden kabul beyanına dayanılamaz. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır.
Borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V. maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur.
Kiracı, itirazın kaldırılması davasından önce kirayı ödediğini ispat ettiğine göre menfi tespit davasını kazanabilir. Vekilin tanıklığı söz konusu olmaz, çünkü vekil zaten davalıyı temsil etmektedir