Mesajı Okuyun
Old 25-12-2009, 23:38   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pıtılk
Saim Bey ve özgür bey ikinize de teşekkür ederim. Saim Bey sizden perdenin kaldırılması teorisiylr ilgili ayrıntılı bilgi Özgür bey sizden de sözkonusu davanızla ilgili bilgi rica ediyorum. Stajyer olduğum için sonuca gitmek uzun oluyor benim için Tekrar teşekkür ederim, iyi çalışmalar

Çok özet bir şekilde izah etmeye çalışayım:

Bildiğiniz gibi özellikle Limited ve Anonm Şirket gibi sermaye baskın şirketlerde, şirket tüzel kişliği ile şirket ortaklarının kişiliği ayrı ayrı hukuki kişiliklerdir. Bu temelde, şirketin boçlarından dolayı -şirkete sermaye borcu olmadıkça pay sahibi değil-şirket borçludur.

Bu nedenle bazı uyanık şirket ortakları, özllikle az sayıda (en az iki) ortağın yeterli olduğu limited şirketler maifetiyle boçlandıktan sonra, şirketin içini boşaltıp, bir başka şirkete malvarlıklarını aktarmak suretiyle ticaret adı altında dolandırıcılığa devam etmektedirler.

İşte bu mahsuru gidermek için batıda çözümler geliştirilmeye çalışılmış ve "Perdenin kaldırılması (veya aralanması) teorisi" denen yöntem bulunmuştur. Buna göre, borçlu şirket ve ortağı olan kişiler "fikri birliktelik içinde" ve muvazaa yoluyla arka planda aynı oldukları halde, resmi planda şirket tüzel kişiliği ve ortağın şahsi kişiliği olarak ayrı ayrı kişlikler olarak görünüp, hukuku dolanmakta iseler, böyle hallerde şirket tüzel kişliği ile ortağın şahsi kişiliği hukuka karşı aynı kişi olarak değerlendirilir... ve ortak da şahsen borçlu şirket tüzel kişiliği ile birlikte borçtan sormlu tutulur...

Özü budur.