|
|
|
|
Hürriyet Avrupa Baskısı:
19 Aralık 2009 Cumartesi
Alıntı:
Vekil ve avukat elele verdi, kararı kaldırttı
Sınır dışı kararının iptal edilmesinde avukat Sülmez Doğan ve milletvekili Mustafa Kemal Öztürk büyük rol oynadı. Öztürk, Bremerhaven'in bağlı Bremen eyaletinin İçişleri Senatörü Ulrich Maeurer ile kriz görüşmesi yaptı. Maeurer'i kararın yanlışlığı konusunda ikna etmeyi başardı.
Başkana çıktı
AVUKAT Sülmez Doğan ise yabancılar dairesini arayarak dava açacaklarını, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceklerini söyledi. Başkan Jörg Schulz ile konuşan Sülmez Doğan, “40 yıl burada çalışmış, devletten tek Cent yardım almamış bir yaşlı kadını sınır dışı etmek kentimizin imajını zedeleyeceği gibi, göçmenlerin güvenini yok eder” dedi.
Not(Gemici):
Almanya'da oturma müsaadesi olan yabancıların senenin yarısından fazlasını Almanya'da geçirmeleri gerekiyor. Senenin yarısından fazlasını/altı aydan fazlasını(takvim yılı değil, geriye doğru sayımda söz konusu olan bir sene), memleketlerinde geçiren yabancıların oturma müsaadeleri iptal edilir ve kendilerinden Almanya'yı terk etmeleri istenir, yabancılar dairesi durumun farkına varırsa. Olayımızda senenin yarısından fazlasını Almanya'da değil, Türkiye'de geçirmiş olan ve oturma müsaadesi iptal edilerek hakkında sınır dışı edilme kararı alınan yaşlı bir kadının durumu söz konusu.
Benim burada üzerinde durmak istediğim konu: 'Başkana çıkmak'! 'Başkana nasıl çıkılır' bilen varsa açıklarsa memnun olurum.
Saygılarımla
|
|
|
|
|
|
Çok değerli ustam,
Başkana çıkmak ile ifade edilmek istenen doğru anlatım, başkanlık katına çıkmak olsa gerektir. Kat, dilimizde farklı anlamlar taşır bilindiği gibi, biri apartman katı, diğeri daire, diğeri makam anlamı taşır. Hatta bana öyle geliyor ki kat sözünün makam anlamı, önceki anlamlarının genişlemesi yoluyla gelişmiştir. Şimdi kata çıkmayı başkana çıkmak biçiminde söyleyince bunun dil açısından hatalı, anlam yönünden sakıncalı bir anlatım olduğu görülmektedir.
Saygılarımla