Mesajı Okuyun
Old 15-04-2002, 14:08   #20
Altugkan

 
Neşeli

Sevgili dostum ve değerli meslektaşım Giray,

Cübbe ile yürüyüş vs. yapılmasına, tarihsel dayanaklarla karşı çıkıyorsun. Söylediğin tarihten bir kaç bin yıl önce üstadlarımızın postlara sarılı dolaştığını unutma lütfen.

Cübbeye vesair şeylere bir nevi kudsiyet atfedilmesini doğru bulmuyorum. Avukatların cübbe giymediği ülkelerde, meslekin layıkı ile yapılmadığını ya da avukatların cübbe giydiği ülkelerde mesleğimizin zirveye ulaştığını söyleyebilir misiniz?

Bence, konu ifade edilen kimlik bağlamında ele alınmalıdır. Bildiğiniz gibi, hepimiz birden fazla etnik, dinsel, sosyal kimliği (ebeveyn, meslek mensubu, futbol takımı taraftarı gibi) içimizde barındırırız.

Eğer FB'nin maçına gidiyorsam sarı lacivertlere bürünebilirim. Büromda veya mahkemede pürciddiyet avukat olabilirim. Yada ilkokul arkadaşımızla birlikte isek, o içimizdeki çocuk ortaya çıkar. Yani önemli olan o anda hangi kimliğimizin öne çıktığıdır.

Bir hukukçu olarak beni rencide eden, kabul edemediğim hangi içsel kimliği taşırsa taşısın tüm hukukçuların karşı çıkması gerektiğini düşündüğüm bir durumda, cübbenin giyilmesinde bir sakınca bulmuyorum.

Hatta bunu bir özgürlük ifadesi olarak kabul ediyorum. (Nurmberg duruşmaları filmini izlediniz mi? ) Keşke örneğin Naziler dönemi hukuçularının cübbeyle karşı koyma imkanı olasaydı... Bazı şeyler biraz daha değişik olmaz mıydı?

Zaten acımasızlıklarla, kurallarla, dayatmalarla kuşatılmış dünyamıza neden bir kuralcık da biz sokuşturalım. Bence, herkes kendini nasıl ifade edebiliyorsa öyle de yapabilmeli.

Selam ve sevgilerimle...

Av. Turan Kanbakan