Mesajı Okuyun
Old 10-12-2009, 11:45   #11
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

DOSYALAR BİRLEŞTİRİLİR
1.Kamulaştırmasız el atma davası görülürken davalı idare kamulaştırma yaparsa ,Kamulaştırmasız el atma dosyası kamulaştırma dosyasıyla birleştirilir. Asıl talep kamulaştırma , olmadığı takdirde 2'nci istek kamulaştırmasız el atma olacağından bana göre kamulaştırma dosyası üzerinden birleştirilir. Birleştirmede her dosya için ayrı ayrı hüküm tesis edileceğinden hangi dosya üzerinden birleştirileceğinin bir sorun teşkil etmemesi gerekir.
2. Birleştirilen davalar sonucunda ; bedel tayini ile tescile karar verilirse , kamulaştırmasız el atma davası konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olamadığına ( ya da konusuz kalan davanın reddine) karar verilir. Davalı idare davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve av. parasıyla sorumlu olur.

ECRİMİSİL DE İSTENMESİ MÜMKÜNDÜR

3.Kamulaştırmasız el atmadan doğan bedel davalarında; hem bedelin ve hem de ecrimisilin istenmesi mümkündür. Bu gibi davalardaki ecrimisil isteminde sorun, taşınmazın gelir getirmeye elverişli olmasıdır. İmar planlarında yol ,meydan şeklinde gösterilen yarlerin gelir getiren yerlerden olduğunun ispatı pek mümkün değildir.
Kamulaştırmasız el atmadan doğan davalarda nisbi av.ücreti uygulanır.
Diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/8802
K. 2004/8803
T. 23.9.2004
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Dava konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların yargılamanın devamı sırasında kamulaştırıldığı 205 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştıran davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca tesbit ve tescil davası açılmış, diğer 372 ve 390 parsel sayılı taşınmazlar için ise tesbit ve tescil davası açılmamıştır. Bu durumda;
1-205 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kamulaştırmasız el atma davası ayrılarak, yeni bir esasa kaydedildikten sonra henüz kesinleşmeyen tesbit ve tescil davası dosyası ile birlikte birleştirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden,
2-Kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen 372 ve 390 parseller yönünden tesbit ve tescil davası açılmadığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek hüküm kurulması, gerektiği düşünülmeden,
Her üç parsel hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı ile Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine 23.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi

E:2004/11654
K:2005/936
T:10.02.2005

2942 s. Yasa m. 11

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar arazi niteliğindeki taşınmaza değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Ancak;
1- Muris Halil Özlen ile kamulaştırma tebligatı alan Mehmet Özlen'in tebligat tarihi olan 13.08.1989 tarihinde aynı çatı altında oturup oturmadığı konusunda araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a ) Erzurum DSİ Bolge Müdürlügünun 12.06.2003 tarihlı yazısından tasınmazlardan gecen kanalların sulama kanalı olduğu anlaşıldığından taşınmazlardan 191, 197 ve 205 parseller sulama kanalı geçirilmeden önce kuru tarım arazisi olduklarına ve sulama kanalı nedeniyle sulanır hale geldiğine göre arta kalan kesimlerde değer artışı olacağı muhakkaktır. Bilirkişi kurulundan el atılan yerlerin bedelinin %50'sini gecmemek üzere arta kalan kesimdeki değer artış miktarına gore indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b ) Dava konusu tasınmaza el atma tarihi belirlenmeden ecrimisile hukmedilmesi doğru degildır. Ayrıca dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için her yılın gelir kaybı da ayrı ayrı hesaplanıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ecrimisil yönünden katsayı oranlarının neye göre belirlendiği anlaşılmayan rapora dayanılarak hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 10.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.