Mesajı Okuyun
Old 10-12-2009, 10:06   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/9672
Karar: 2006/12413
Karar Tarihi: 09.06.2006

ÖZET: İcra müdürünce alacaklıya veya vekile verilmiş bir mehil bulunmamaktadır. Üstelik alacaklı daha sonra vekile usulüne uygun olarak kendi adına dava açma ve takip yapma hususunda vekaletname vermiş bu vekaletnamede icra dosyasına ibraz edilmiştir. Bu halde alacaklı kendi adına başlatılmış olan takibe icazet vermiş olduğundan vekaletnamesiz vekilin yapmış olduğu tüm işlemler ve dolayısı ile başlatmış olduğu takip geçerli hale gelir. Bu durumda şikayetin reddi gerekir.

(1086 S. K. m. 67)

Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mahkemece yetkisiz kişi tarafından takip yapılması nedeni ile vekaleti olmayan vekil tarafından başlatılan takibin iptal edilmesine karar verilmiştir.

HUMK. nun 67. maddesinin 1. fıkrasında <vekaletnamenin aslını veya örneğini vermeyen vekil dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir görev yapamaz. Şu kadar ki gecikmesinde zarar umulan hallerde mahkeme vereceği kesin süre içerisinde vekaletnamesini getirmek şartıyla vekilin dava açmasına veya usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içerisinde vekaletname verilmez veya aynı süre içerisinde asil yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmezse dava açılmamış sayılır ve yapılan işlemler hükümsüz kalır.> denilmiştir. Alacaklı asilin kendi adına düzenlediği vekaletname olmadan vekil, asilin şirket temsilcisi sıfatı ile daha önceden düzenleyip şirket adına dava açması için vermiş olduğu vekaletname uyarınca takibi başlatmıştır. Bu vekaletname uyarınca vekil takip yapamaz ise de, Bunun için vekile HUMK. nun 67/son maddesi uyarınca kesin bir süre içerisinde vekaletnameyi getirmek üzere mehil verilmiş olması gerekmektedir. Olayımızda böyle bir durum söz konusu değildir. Zira icra müdürünce alacaklıya veya vekile verilmiş bir mehil bulunmamaktadır. Üstelik alacaklı daha sonra vekile usulüne uygun olarak kendi adına dava açma ve takip yapma hususunda vekaletname vermiş bu vekaletnamede icra dosyasına ibraz edilmiştir. Bu halde alacaklı kendi adına başlatılmış olan takibe icazet vermiş olduğundan vekaletnamesiz vekilin yapmış olduğu tüm işlemler ve dolayısı ile başlatmış olduğu takip geçerli hale gelir. Mahkemece, yukarda açıklandığı üzere şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulü ile takibin iptal edilmesine karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları