Mesajı Okuyun
Old 04-12-2009, 13:30   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Borçlar Kanunu’nun 321.maddesine göre “İşçi, taahhüt ettiği şeyi ihtimam ile ifaya mecburdur. Kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile iş sahibine iras ettiği zarardan mesuldür" Bu yönden çekişmenin iş akdinden doğduğu kabul edilebilir.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/20298

K. 2001/19565

T. 24.12.2001

DAVA : Davacı, uğranılan banka zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Hüküm süresi içinde, davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı banka, Şube Müdürü olan yani hizmet akti ile çalışan davalı İbrahim Kubur ile birlikte banka müfettişi olup, Şube Müdürü ile birlikte hareket eden diğer davalılar hakkında bankayı zarara uğratıkları iddiasıyla, zararının tahsili için dava açmıştır.
Mahkemece savunmaya değer verilerek, davanın haksız fiil esasına dayandırıldığı iş mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesine göre İş Mahkemeleri "İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeridir. Uyuşmazlıkta taraflardan davacı bankanın işveren davalı İbrahim Kubur'un işçi sıfatını taşıdıkları ve uyuşmazlığın adı geçenin görevde iken yapmış olduğu hizmetten kaynaklandığına göre iş mahkemesi sıfatı ile davaya bakılarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekir. Keza iş yargılaması özel bir yargılama olduğu için işçi ile birlikte kusurlu olan ve arada hizmet akdi ilişkisi bulunmayan kişiler hakkındaki dava da iş mahkemesinde görülmelidir. Yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi