Mesajı Okuyun
Old 03-12-2009, 16:59   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/11456
Karar: 2002/13472
Karar Tarihi: 16.12.2002

ÖZET: Davacının taşınmazda yetiştirdiği ağaçlar ile yaptığı evin sadece enkaz bedelinin ne olduğu hususunda konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmak suretiyle belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Ayrıca taşınmazdaki ikiyüzkırksekiz adet ağaç haricinde kalan otuzyedi ağaç hakkında hakların saklı tutulmadığı gözetilmelidir.

(4721 S. K. m. 908) (1086 S. K. m. 76, 275)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, 27.8.1962 tarihinde tapudan satın aldığı taşınmaz hakkında kadastro mahkemesince yapılan yargılama sonunda taşınmazdan 7440 m2'lik kısmın ifraz edilerek davalılar adına tapuya tesciline karar verildiğini, davalılar adına tesciline karar verilen kısımda 248 adet ağaç yetiştirdiğini ve bu ağaçların değerinin 9.920.000.000 TL olduğunu, ayrıca davayı açtığı tarihteki ürünü davalıların aldığı ve bu miktarın da 2.400.000.000 TL olduğunu, taşınmaz üzerinde yaptığı evin değerinin de 500.000.000 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakların saklı tutulmasını, bedelleri toplamı 12.820.000.000 TL. nın davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiş, karşı dava olarak da 7.000.000.000 TL ecrimisil bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsilini istemişlerdir.

Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüyle 248 adet ağaç bedeli 9.734.000.000 TL, ev bedeli 500.000.000 TL olmak üzere 10.234.000.000 TL. nın davalılardan tahsiline, bakiye 37 adet ağaç bedeli ile ev bedeli konusunda davacının fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, fazla istemin reddine, karşı davada ise toplam 1.086.731.040 TL ecrimisil bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı bu davada, dava konusu taşınmazı dava dışı Mustafa Gök'ten 27.8.1962 tarihinde tapudan satın aldığını, taşınmazı iktisap ettikten sonra bayii ile davalılar arasında devam eden davada davalı sıfatını kazandığını, o dava devam ederken zilyedi bulunduğu taşınmaza emek ve masraf yaparak taşınmazı narenciye bahçesi haline getirdiğini ve ayrıca taşınmaz üzerine ev yaptığını, ne var ki kadastro mahkemesi kararıyla taşınmazın bir kısmının davalılar adına tescil edildiğini, bu tescil nedeniyle taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiğini belirterek 12.820.000.000 TL. nın tahsilini istemiş, davalılar ise davacının bilerek ve kötüniyetli olarak ağaçları yetiştirip ev yaptığını, fuzuli şagil olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemişler, karşı dava olarak da 5 yıllık ecrimisil bedeli talep etmişlerdir. Dosya arasında mevcut kadastro mahkemesi dava dosyasında yapılan incelemede, davacının bayii Mustafa Gök ile davalıların murisi arasında yapılan ve dava konusu taşınmazı da kapsayan sulh sözleşmesinin davacıyı da bağlayacağı kabul edilerek davanın 27.8.1962 tarihinde tapudan iktisap ettiği taşınmazın 7440 m2'lik kısmının davalılar adına tesciline karar verildiği, kesinleşen karar nedeniyle bu kısmın davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesince saptanan ve kesinleşen bu hukuki olgu karşısında davacının iyiniyetli olduğunun kabulüne olanak yoktur. Esasen bu maddi olgu davalıların açtığı karşı davadaki ecrimisil istemiyle de belirlenmiştir. Zira ecrimisil ancak kötüniyetli fuzuli şagilden istenebilir ve davacı da aleyhine hükmedilen ecrimisil kararını da temyiz etmemiş olduğundan kötüniyeti kesinleşmiştir. Yerel mahkemece, davacı bir yandan iyiniyetli kabul edilerek muhdesat bedeline hükmedilmiş, ancak diğer taraftan davacı aynı taşınmazın fuzuli şagili olduğu için kötüniyetli fuzuli şagil sayılarak aleyhine ecrimisile hükmedilmiştir. Açıklanan bu hukuki olgular karşısında davacı-karşı davalının iyiniyetli bulunduğu kabulüne olanak bulunmamaktadır. HUMK'nun 76. maddesi hükmü uyarınca maddi olguları bildirmek taraflara, onun hukuki nitelendirmesini yapmak ise hakimin görevine girer. Mahkemece açıklanan bu olgular karşısında davacı-karşı davalının kötüniyetli olduğu kabul edilmek suretiyle M.K. 908. maddesi uyarınca inceleme ve araştırma yapılmalı, davacının taşınmazda yetiştirdiği ağaçlar ile yaptığı evin sadece enkaz bedelinin ne olduğu (hiçbir şekilde işçilik ve maliyet bedelleri hesaba katılmaksızın) hususunda konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılmak suretiyle belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis etmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

3- Davacı-karşı davalı davasını açarken taşınmazda 248 adet ağaç bulunduğunu belirtmiş ve kendisini bu sayı ile sınırlandırmıştır. Davacının aynı dilekçede saklı tuttuğu fazlaya dair hakları ise sadece bedele yöneliktir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek taşınmazdaki 248 adet ağaç haricinde kalan 37 adet ağaca ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş olması da kabul şekli bakımından usul ve yasaya aykırı olup, ayrıca bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. numaralı bentler uyarınca temyiz olunan hükmün davalı-karşı davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.12.2002 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları