Mesajı Okuyun
Old 03-12-2009, 16:58   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/14932
Karar: 2005/135
Karar Tarihi: 24.01.2005

ÖZET: Çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıların miras bırakanına ait olduğu sabittir. Davalı tarafından sözü edilen taş duvarın kadastro tesbitinden sonra inşa edildiği anlaşılmaktadır. Tecavüzlü duvarın davalı tarafından inşa edilmesini ve bu yer içerisine onun tarafından ağaç dikilmesini haklı kılan bir sebep mevcut değildir. Bu bakımdan iyi niyet savunmasına değer verilemez. Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü yanında yıkım ve ecrimisil isteklerinin de kabulüne karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 683, 725, 729)

Dava: Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları B. Berkil adına kayıtlı 5 parsel sayılı taşınmazın bir kısmını davalının haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.

Davalı, çekişme konusu 5 parsel ile kayden maliki bulunduğu 1 parsel arasında mevcut taş duvarın sınır teşkil ettiğini, bu sınıra göre iyiniyetle taşınmazı içerisine narenciye ağaçları diktiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Ş. Dağlı İlgün'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, elatmanın önlenmesine, ecrimisil isteğinin reddine, takdir edilen ağaç bedeli üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınmasına karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davalının kayden davacıların miras bırakanlarına ait 5 parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı saptandığına göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.

Davacıların temyizine gelince; çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıların miras bırakanına ait olduğu sabittir. Davalı tarafından sözü edilen taş duvarın kadastro tesbitinden sonra inşa edildiği anlaşılmaktadır. Tecavüzlü duvarın davalı tarafından inşa edilmesini ve bu yer içerisine onun tarafından ağaç dikilmesini haklı kılan bir sebep mevcut değildir. Bu bakımdan iyi niyet savunmasına değer verilemez. Öyle ise olayda, davalı yararına Türk Medeni Kanununun 725 ve 729 maddeleri koşullarının oluşmadığı da açıktır.

Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü yanında yıkım ve ecrimisil isteklerinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir.

Sonuç: Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.01.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları