Mesajı Okuyun
Old 30-11-2009, 08:36   #24
Hak Hukuk

 
Varsayılan Tazminat Miktarları

Sayın Aladağ,
Önerilerinizin ideal hukuka uygun düştüğü kesin. Hayat pratiğinde ise her avukat en çok, açacağı davada kaç lira maddi kaç lira manevi tazminatı istemelidir sorunuyla karşılaşır. Bu, mağazadaki malların üzerinde fiyat etiketi bulunmakla bulunmamak arasındakiyle birebir benzer bir durumdur.Çünkü ülkemizde yargılama pahalı bir hizmettir ve hiçbir avukat, müvekkilini yüklü vekalet ücreti ile boşu boşuna milyarlarca harç ödemekle karşı karşıya bırakmak istemez.
Uygulamada maddi manevi tazminat miktarları meslek (asgari ücretli gibi), yaş ve yakınlık derecesine (konumuz ölümlü trafik kazalarıdır) göre belirlenmektedir.Hemen hemen hiçbir davada hakim, davacı tarafın yaşadığı acının derecesiyle fazla ilgilenmez:ölen ölmüş geride kalanlar da yaşayacaktır.Gerçek şu ki, gerek maddi gerek manevi tazminat miktarları belirli bir kalıpta hükmedilmekte ve Yargıtay da bu konuya müdahaleden kaçınmamaktadır. Bu gerçek nedeniyle hakimler Yargıtay tetkik Hk.lerine telefon açarak miktarları tayinetmek gibi bir imkana sahip iken, avukatlarsa yukarda açıkladığım halleriyle başbaşadırlar. Şahsi kanaatime göre avukatların onca kara kaplı kitaplar arasında meslekleri boyunca en çok aradıkları kararlardaki tazminat miktarlarıdır. Çünkü mesleği icra etmede hayatı kolay kılacak bundan daha iyi bir pratik bulunmamaktadır.Günlük olarak takip ihtiyacı duyulan kararlardaki konu bundan ibarettir. İçtihatlardaki diğer hususların yüzde sekseni zaten ders kitaplarında öğrenilmiştir.
Yine, hayatın içinden örneklemek gerekirse hastasını muayene ettikten sonra masa başına geçip şipşak reçetesini yazan doktor o pratikliği nerden kazanmıştır?bence doktorluğun yargıtayı tıp dünyasına somut olayı, ilaçların sıralamasını açık seçik sunuyor da ondan. Tazminat miktarını ben belirleyebilirim diyecek müvekkil sahibi olmak büyük bir şans bence. Müvekkil profesör de olsa ben böyle bir şeyi kendisinin belirlemesini istesem herhalde Nasreddin Hocanın akıbetine uğrarım:Sayın Avukatım! Şu üstündeki cübbeye ne diyeyim!