Mesajı Okuyun
Old 09-10-2006, 18:21   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Burada idarenin asıl işveren mi, ihale makamı mı olduğu sorusuna cevap aranmalı.Aşağıda asıl işverenin ihale makamından farkını da içeren iki karar var. Biri daha yeni tarihli diğeri ise 1475 sayılı yasa yürürlükteyken verilmiş bir HGK. Bu HGK'daki ilkeler de geçerliliğini koruyor. Saygılar.


<H4>T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/10077

K. 2003/9350

T. 17.11.2003

• ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU ( Alt İşverenin İşçilerine Karşı - İşin Tamamen Alt İşverene Devri Halinde Asıl İşverene Davanın Yöneltilemeyeceği )

• ALT İŞVERENİN İŞÇİSİNİN ASIL İŞVERENE KARŞI DAVA HAKKI ( İşin Anahtar Teslimi ve İhale Yoluyla Alt İşverene Verilmiş Olması Halinde Asıl İşverene Sorumluluk Yüklenemeyeceği )

• ANAHTAR TESLİMİ SURETİYLE İHALE EDİLEN İŞ ( İhaleyi Alan Alt İşveren İşçisinin Asıl İşverene Karşı Dava Açamayacağı - İşçinin İşvereni Olan Alt Taşeronun da Davaya Dahil Edilmesi Gereği )

• İHALE SURETİYLE ALT İŞVERENE ANAHTAR TESLİMİ İHALE EDİLEN İŞ ( Taşeron İşçisinin Asıl İşverene Karşı Dava Açamayacağı - İşçinin İşvereni Olan Alt Taşeronun da Davaya Dahil Edilmesi Gereği )

• TAŞERONUN TAŞERONUNUN İŞÇİSİ ( Asıl İşverene Karşı Dava Açıp Açamayacağı - İşçinin İşvereni Olan Alt Taşeronun da Davaya Dahil Edilmesi Gereği )

4857/m.2/6


ÖZET : 1- Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı bu kanundan doğan yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumludur. Buna karşın bir işin bütünüyle devri durumunda veya anahtar teslimi ile ve ihale ile bütünüyle verilmesi durumunda işi devreden kişinin işverenlik sıfatı kalkacağından iş kazasının tesbitine ilişkin davada ve buna bağlı tazminat davasında sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği ve dolayısıyle husumet yöneltilemeyeceği ortadadır. Davalı TMO'nin işi anahtar teslimi ve ihale yolu ile davalı B Ltd. Şti.'ne verdiği ihale belgeleri ve sözleşme içeriğinden anlaşıldığından davalı TMO aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2-Davacı tarafından açılan tazminat davasında davacının işvereni olduğu anlaşılan alt-taşeron K .Ltd.Şti.'nin hak alanını da ilgilendiren davada davaya katılımının sağlanması gerekirken yazılı şekilde sadece üst işverene husumet yöneltilerek sonuca gidilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA : Davacı 14.8.1997 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : 1- Mahkemece iş kazasının tesbitine karar verilmiş ise de davalı TMO'nin husumet itirazı konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir. 4857 sayılı İş Yasasının 2/6 maddesine göre bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde iş alan işveren alt işverendir. Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı bu kanundan doğan yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumludur. Buna karşın bir işin bütünüyle devri durumunda veya anahtar teslimi ile ve ihale ile bütünüyle verilmesi durumunda işi devreden kişinin işverenlik sıfatı kalkacağından iş kazasının tesbitine ilişkin davada ve buna bağlı tazminat davasında sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği ve dolayısıyle husumet yöneltilemeyeceği ortadadır.
Davalı TMO'nin işi anahtar teslimi ve ihale yolu ile davalı B Ltd. Şti.'ne verdiği ihale belgeleri ve sözleşme içeriğinden anlaşıldığından davalı TMO aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Davacı tarafından açılan tazminat davasında davacının işvereni olduğu anlaşılan alt-taşeron K .Ltd.Şti.'nin hak alanını da ilgilendiren davada davaya katılımının sağlanması gerekirken yazılı şekilde sadece üst-işverene husumet yöneltilerek sonuca gidilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1995/9-273

K. 1995/548

T. 24.5.1995

• ASIL İŞVEREN

• MÜTEAHHİDİN İŞÇİSİ İŞİ BÖLÜM

• BÖLÜM İHALEYE ÇIKARTMAK ( Asıl işveren )

• DAVANIN İHBARI ( Temyiz hakkı )

1475/m.1/son

ÖZET : 1. Kendisi işin bir bölümünde bizzat işçi çalıştırmayıp, işi bölerek ihale suretiyle muhtelif kişilere veren iş sahibi "ihale makamı", İş Kanununun 1/son maddesi anlamında bir asıl işveren değildir.
2. Dava kendilerine ihbar olunanlar hakkında bir hüküm kurulmadığı gibi ihbar olunanların kararı temyize de hakları yoktur.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12.1993 gün ve 1992/1276 E.- 1993/1353 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.9.1994 gün ve 1994/3430 E.-11466 K. sayılı ilâmı:
( ... 1 - Dava kendilerine ihbar olunanlar hakkında bir hüküm kurulmadığı ve ihbar olunanların kararı temyize hakları bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine;
2 - Davalı TEK. Genel Müdürlüğü, iş kazasına uğrayan işçinin, kendi işçisi olmadığını ve işin ihale suretiyle verildiğini, müteahhidin işçisi olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet düşmiyeceğini savunmuştur.
Mahkemece işin tamamının değil, bir kısmının ihale edildiği gerekçesi ile, İş Kanunu'nun 1/son maddesi uyarınca davalı TEK Genel Müdürlüğü sorumlu tutulmuştur. Oysa İş Kanunu'nun 1/son maddesi uyarınca sorumluluktan söz edilebilmesi için, o işte kendisi de işçi çalıştıran bu asıl işverenin varlığı şarttır. Diğer bir ifadeyle belirli işin bir bölümünü başkasına verip, diğer bölümünü kendi çalıştırdığı işçilerle bizzat yapan bir kişi asıl işveren durumundadır. Kendisi işin bir bölümünde bizzat işçi çalıştırmayıp işi bölerek ihale suretiyle muhtelif kişilere veren iş sahibi "ihale makamı" İş Kanunu' nun 1/son maddesi anlamında bir asıl işveren değildir. Dairemizin yerleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli ve yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3 - Bozma sebebine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sorıunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildikleri anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ihale eden durumunda olan davalı idare ile ihbar edilen yüklenici arasında, işin özelliği gözönüne alındığında bir ast-üst işveren ilişkisi de bulunmadığı aşikar olduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, oyçokluğu ile karar verildi.
</H4>