Mesajı Okuyun
Old 24-11-2009, 09:42   #2
Av.Erhan AKTAŞ

 
Varsayılan

hırsızlık suçu oluşmaz zira kanunda açıkça 'Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı' ibresi yer almaktadır...oysa burada şirket dolaylı zilyet müdürü ise doğrudan zilyettir...ikisi de zilyetlik hükümlerinden faydalanır...dolandırıcılık suçu da oluşmaz zira hileli davranışlarla diyor kanun...olayda hileli bir davranışın olduğu biraz zorlama bir yorum olur...hesap belli kitap belli...ancak güveni kötüye kullanma suçu oluşur...aynı nitelikte bir davam oldu ve savcı güveni kötüye kullanmaktan dava açtı ve ceza da çıktı...kendisine tevdi edilen bir mal söz konusu...şahıs bu parayı hileli davranışlarda elde etmiyor...kendisine usulünce tevdi edilen malı(parayı) kullanıyor...nitekim TCK.m.155 in ikinci fıkrasında bu durum açıkça yazılmış..madde metni şöyle : (2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi hâlinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.kolay gelsin