Mesajı Okuyun
Old 23-11-2009, 14:44   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/22397
Karar: 2007/256
Karar Tarihi: 16.01.2007

ÖZET: Somut olayda alacaklının sözleşme ve faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Fatura mücerret borç ikrarı gösterir belge niteliğinde değildir, mahkeme gerekçesinin aksine süresinde içeriğine itiraz edilmeyen tarafından faturanın geçerli sayılacağına ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Borçlunun fatura içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre alacaklının faturaya dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesi mümkün değildir.


(6762 S. K. m. 23) (2004 S. K. m. 68)

Dava: Somut olayda alacaklının sözleşme ve faturaya dayalı olarak genel haciz yolu ile takip yaptığı anlaşılmaktadır. Fatura İİK. 68. maddesinde yazılı mücerret borç ikrarı gösterir belge niteliğinde değildir, mahkeme gerekçesinin aksine TTK. nun 23. maddesinde süresinde içeriğine itiraz edilmeyen tarafından faturanın İİK. 68/1. maddesinde sayılacağına ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. Borçlunun fatura içeriği ve takip konusu borçla ilgili hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre alacaklının faturaya dayalı olarak itirazın kaldırılmasını istemesi mümkün değildir.

Öte yandan takip dayanağı sözleşme de karşılıklı edimleri içermekte olup kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva etmemektedir. Tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği ve alacağın miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirmekte olup itirazın kaldırılması talep edilemez.

O halde alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece borca itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HVMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları