Mesajı Okuyun
Old 09-10-2006, 00:42   #41
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

@Hasan Sancak
Her ne kadar olumlu görüş bildirenlerden olsam da;
Alıntı:
Yazan Hasan SANCAK

Aleyhte yazı yazan avukat arkadaşlarımızın herhangi birisine bu davayı vermiş olsaydım. Sahiden almayacak mıydınız? Beni, savunmayacak mıydınız? Gördünüz mü? Şu anda tezada düştünüz.
Türkiye'de Barolara kayıtlı yaklaşık 60000 faal Avukattan hangilerinin para kazanma hırsını, prensiplerinin önüne geçirdiğini ve hangisinin geçirmediğini ne siz ne de biz bilebiliriz. Şahsım adına çok kişiyi hukuken yapılacak bir şey olmadığını söyleyerek gönderdiğim olmuştur. Eminim ki benden başka böyle davranan Avukatlar da vardır ve çoğunluktadır.
Alıntı:
Yazan Hasan SANCAK
Teknolojinin en son halkasıdır. Çünkü ışınlama yapmaktayım. 300–400 sene sonra gerçekleşecek bir olayı 1 Aralık 2000’de notere onaylattım. O dönemde de yaşayanlar da beni konuşacaklar.
Biz ışınlanma olgusunu 80'li yıllarda Uzay Yolu isimli dizide görmüştük. Bence 300-400 sene sonra bu olay gerçekleşirse öncelikle bu diziyi yazan senarist akla gelecektir.

Öte yandan rüyanız veya senaryonuzun en önemli ve onu özgün kılan noktası internette tıklanan ürünlerin buzdolabına ışınlanması olgusudur ki reklamda bu kullanılmamış. Reklamı hatırlamayışımız da bu nedenledir. Söz konusu reklamı izlememe rağmen olayla benzetememem subjektif olarak benim yanılgım mıdır? Yoksa objektif olarak senaryonuzdan alıntı yapılmadığını mı düşündürmelidir? diye kendime sorduğumda Üzülerek fikrimin değiştiğini söylemek durumundayım. Senaryonun en hayati ve onu özgün kılan noktası rüyada kullanılmadığından, bir hak iddia edilemeyeceğini düşünüyorum. Zira bu nokta çıkartıldığında senaryonun tamamen sıradan ve hayatta olağan biçimde karşılaşılan olgulardan ibaret kaldığı açıktır. (Uyumak, uyanmak, yiyecek içecek aramak, bulmak, yemek, içmek vs.) Örneğin uyumak fiilini gidip notere istediğim kadar onaylatayım. Bundan sonra kahramanın uyuduğu herhangi bir film sahnesi benim fikrim ve benim hikayem olduğundan bana aittir diyemeyeceksem. Bir araya getirilmiş sıradan yaşama dair fiillerin de tescilinin mümkün olmadığı, tescil edilse bile özgün sayılamayacağından bir hak doğurmayacağı sonucuna varıyorum.