Mesajı Okuyun
Old 19-11-2009, 19:57   #32
faruksa

 
Varsayılan no frost buzdolabına kızıp kardan adamı dövmek

Geçtiğimiz günlerde Görev yapmakta olduğum ilde toplu gözaltıların olduğu ve gizlilik kararının olduğu bir soruşturma dosyasında şüphelilerin vekillerine kolluk mensupları tarafından kötü muamele ve fiili bazı davranışlar nedeniyle zorunlu müdafii uygulamasının askıya alınması için bir teklif getirildi.

Yukarıda da okuduğum haber ile doğrudan bağlantılı olmasa da asıl sorun ilimizde son bir yılda gerçekleştirilen toplu gözaltılarda artık kural haline getirilen birtakım hukuka aykırılıkların bardağı taşırmasıydı. Bu hukuka aykrılıklar müdafiilerce defalarca dile getirilmiş ancak bir kısım meslektaş dışında yazılı olarak şikayet etme yoluna gitmemişti. Ne yazık ki bu şikayet Adalet Bakanlığı ve HSYK tarafındanda ciddiye alınmadı, savcılık idari işlerde idari işler müdürü nezdinde şikayetçi Meslektaşların ifade vermeme ile sonuçsuz kaldı. Birara Avukatların zorla getirileceği tehditi bile yapıldı.

(Kanaatimce Müfettiş Görevlendirmesi yerine böyle bir yol izlenmesi şikayetin ciddiye alınmadığını göstermektedir, Ancak meslektaşların ifade vermemek yerine yeni taleplerinde işin ciddiyeti ve önemine binaen Müfettiş görevlendirilmesi istemesi gerekirdi diye düşünenlerde yok değil.)

Ceza yargılamasında etkin ve etkili bir savunma yapma hakkı çeşitli engeller ve mazaretlerle elinden alınmaya ve zayıflatılamaya çalışılan ve emeklerinin karşılığını hiçbirzaman vaktinde alamayan sözde ve kağıt üzerinde savunmanın üç saç ayağından birini teşkil eden savunma makamının yani Avukatın herşeye rağmen savunma makamı olarak görevinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir mazaret veya bahane bir kişinin savunma hakkından daha önemli daha kutsal değildir.

Uluslar arası Hukukta da savunma etkisizliğinin veya ihmali nedeniyle savunma makamının sorumluluğuna gidilmesi gerektiği ve Devletin savunmanın etkili ve etkin bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlama yükümlülüğü ve kusursuz sorumluluğu dile getirilmektedir.

Zaman Zaman Amerika ve İsrail malları boykot çığlıkları atılır, zorunlu avukatlık uygulamasını boykot etmek bu mantaliten farklı değil. Daha başka önlemler tedbirler alınabilmeli, hukukçunun ve hukukun çaresizliği diye bir şey olamaz, olmamalı. Bu tavır maalesef, no frost buzdolabına kızıp kardan adamı dövmeye benziyor!

Nihayetinde ilimizde böyle bir uygulama yapılmaması kararı alındı,
Emeğinin karşılığınını alamamak, binbir türlü zorluklar ve haksızlar içinde boğuşmak bu mesleğin kaderi değildir. Olmamalıdır.
Avukatlığı ve Avukatı koruma görevini üstlenen baroların ve üst kuruluşların üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve herkes için adaletli bir hukuk dileğiyle saygılarımı sunarım.