Belirttiğiniz olayda A'nın, B'nin eski eşinden olan çocuğunu nüfusuna kaydetmesi TMK 295'te belirtilen "Tanıma" niteliğinde de olabilir. Bu hususu gözden kaçırmamanızı tavsiye ederim. Eğer böyle bir durum varsa ancak "tanımanın iptali davası" açabilirsiniz. Bunun için de m. 297'de belirtildiği gibi "yanılma, aldatma veya korkutma" olgularını delillendirmeniz gerekecek.

Ancak ortada bir tanıma beyanı yoksa, yani soybağı kendi çocuğuymuşçasına normal şekilde kurulmuşsa, "soybağının reddi davası" açılması gerekir. TMK m. 288'e dayanılarak babalık karinesi çürütülebilir kanaatindeyim.

Süreler konusunda Anayasa Mahkemesi'nin son iptal kararlarını inceleyin derim. Zira kısa bir süre önce soybağının reddindeki 5 yıllık süre AYM tarafından iptal edildi.

Son olarak, eğer soybağının reddi davası açarsanız muhtemelen TCK m. 206(Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan)nedeniyle müvekkilinizin cezai sorumluluğuna gidilir.