Sayın meslektaşım;
Sualinize cevap verilebilmesi için öncelikle "Köy Bekçisi" denilen müvekkilnizin hukuki statüsünü tespit etmek lazım.
Kamu görevlilerinin statüleri kanunla belirlenmiştir. Köy idaresi bünyesinde, "köy bekçisi" diye kanuni bir statü bulunmamaktadır. Köy Kanunu'na göre "Köy Korucusu" ve "Geçici Köy Korucusu" vardır.
Köy Kanunu'na göre Köy Korucusu:
Her köyde bir köy korucusu bulunmak zorundadır. Nüfusu 1000'in üzerinde olan köylerde ise her 500 kişi için ilave bir köy korucusu bulundurulur. Köy korucuları, muhtarın emrinde, köydeki kamu düzenini korumakla yükümlüdür. Köy korucusu, köy ihtiyar heyetinin tavsiyesi ile kaymakam veya vali tarafından atanır. Köy korucuları silahlıdır.
Eğer ki müvekkiliniz bu usul ve mahiyette vazife yapmış ise, kendisi kanunen "köy korucusu" statüsündedir. Dolayısı ile her türlü özlük hakları, memur ve diğer işçi olmayan kamu görevlileri gibi, idare mahkemelerinde dermeyan edilmelidir. Sosyal güvenlik olarak da Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmeliydi.
Fakat müvekkiliniz, yukarıda izah edildiği gibi, Köy Kanunu'ndaki esaslara göre atanmış silahlı bir Köy Korucusu değil de, muhtarlık tarafından istihdam edilmiş ve ağız alışkanlığı olarak "köy bekçisi" diye nitelenmiş bir kişi ise o zaman muhtarlık ile müvekkiliniz arasında bir hizmet akdi var olduğu kabul edilmeli ve İş Kanunu hükümlerine göre, süresi geçmemiş ise, hakları talep edilmelidir. Bu durumda sosyal güvenlik olarak da SSK ile irtibatlandırılmalıydı.