Mesajı Okuyun
Old 30-10-2009, 11:44   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın avktderya;
Sunduğum danıştay kararlarının ilki, yeniden görevine dönen memurun faiz alacağına, diğeri ilişiğinin kesilme ve göreve iade tarihleri arasında yoksun kaldığı mali hakların iadesine ilişkindir. Saygılarımla..
DANIŞTAY 12. DAİRE E. 1995/6978 K. 1998/2918 T. 30.11.1998

• GÖREVİNE SON VERİLMESİ İŞLEMİNİN İPTALİ ( Görevine Dönen Memura Özlük Haklarının İadesi )

• ÖZLÜK HAKLARININ İADESİ ( Görevine Son Verilmesi İşleminin İptaliyle )

• BANKA İSKONTO FAİZİ ( Görevine Son Verilmesi İşleminin İptaliyle Görevine Dönen Memura Özlük ve Parasal Haklarının İadesinde Faizin Kullanılmaması )

• TEMERRÜT FAİZİ ( Memurun Özlük ve Parasal Haklarının İadesi )

3095/m.1


ÖZET : Görevine son verilmesi işleminin iptaliyle görevine dönen memura özlük ve parasal haklarının banka iskonto faizi değil yasal temerrüt faiziyle iadesi gerekir. İstemin Özeti: Davalı idarede memur iken görevine son verilen ve bu işlemin idare mahkemesince iptali üzerine yeniden görevine iade edilerek tüm özlük ve parasal hakları verilen davacı, bu miktara % 57 faiz uygulanması ayrıca temerrüd faizine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
Ankara 2. İdare Mahkemesinin 14.10.1993 günlü, E: 1992/182, K: 1993/1398 sayılı kararıyla; görevine son verilmesine dair işlemin idare mahkemesince iptali, Danıştayca da onanması üzerine 30.9.1991 tarihinde göreve iade edilen davacının, görevine son verilmesine dair işlemin hukuka aykırılığının mahkeme kararı ile sabit olması nedeniyle bu işlemden doğan zararının idarece tazmin edilmesinin Anayasa`nın 125. maddesi ve bu yoldaki idare hukuku ilkesi gereği olduğu, davacının zararını, alamadığı aylıkları ile sınırlı tutmaya olanak bulunmadığından açıkta kaldığı sürede aylık ve özlük haklarını zamanında alamaması nedeniyle uğradığı zararının yasal faiz ödenerek tazmininin gerektiği, davacı tarafından % 57 oranında faiz talep edilmiş ise de, 3095 sayılı Yasa uyarınca yasal faizin % 30 olarak uygulanması gerektiği, davacının görevine son verilmesine dair işlemin iptaline dair idare mahkemesi kararı davalı idarece geciktirilmeksizin uygulanmış olması nedeniyle temerrüt faizi ödenemeyeceği gerekçesiyle davacıya idarece ödenmiş olan aylık ve özlük haklarına ödenmesi gereken ilk ayın başlangıç alınmak suretiyle % 30 yasal faiz işletilerek saptanacak tutarın davacıya ödenmesine istemin fazlaya ilişkin kısmının ise reddine hükmedilmiştir.
Davacı, banka iskonto faiz oranının % 57 olduğunu, davalı idare ise, davacının yeniden göreve başlatılması için başvuruda bulunmasından hemen sonra geciktirilmeksizin işe alınması nedeniyle faiz hakkı doğmadığını öne sürmekte ve davacı % 57 faiz isteminin reddedilen kısmının davalı idare ise yasal faize ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
Davacının Savunmasının Özeti: Davalı idarece ileri sürülen nedenler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığından, idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi F.V.`nin Düşüncesi: İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı E.K.`nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 14.10.1993 günlü, E: 1992/182, K: 1993/1398 sayılı kararın % 57 faiz talebine ilişkin kısmı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, 30.11.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

--------------------------------------------------------------------------
DANIŞTAY 12. DAİRE E. 1996/565 K. 1997/449 T. 26.2.1997

• ADAY POLİS MEMURU ( Görevine Son Verilmesi İşleminin İptal Edilmesi )

• GÖREVE SON VERİLME İŞLEMİNİN İPTALİ ( İlişiğin Kesilme ve Göreve İade Tarihleri Arasında Yoksun Kalınan Parasal Hakların Ödenmesinin Gerekmesi )

• PARASAL HAKLAR ( Göreve İade Edilen Memura Ödenmesinin Gerekmesi )

2709/m.125


ÖZET : Aday polis memurunun görevine son verilmesi işleminin iptal edilmesi halinde ilişiğinin kesilme ve göreve iade tarihleri arasında yoksun kaldığı parasal haklarının kendisine ödenmesi gerekir. İsteğin Özeti: Aday polis memuru iken görevine son verilmesi işleminin yargı kararı ile iptali üzerine göreve iade edilen davacının meslekten ilişiğinin kesildiği tarihten yeniden göreve başlatıldığı tarihe kadar açıkta kaldığı süreye ilişkin maaş, yan ödeme ve diğer maddi haklarının toplamı olan 70.000.000 lira maddi kaybının yasal faiziyle tazmini ile 1.000.000 lira manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
Kayseri İdare Mahkemesinin 14.12.1995 günlü E: 1995/944, K: 1995/1278 sayılı kararı ile, Anayasa`nın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işleminden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğunun kurala bağlandığı, anılan bu hüküm gereği idarelerin kamu hizmetlerini yürütürken kanunlara ve genel olarak hukuk kurallarına uygun davranmaması sonucu kişilerin uğradığı zararı tazmin ile yükümlü olduğu, öte yandan hukuka aykırılığı idari yargı yerince saptanan işlem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini gerekeceği, bakılan davada aday polis memuru iken meslekle ilişiğinin kesilmesine dair işlemin mahkemelerinin 9.9.1993 günlü ve E: 1992/875, K: 1993/150 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, idareden getirtilen maaş bodrolarından ise, davacının görevle ilişiğinin kesildiği 17.11.1992 tarihi ile göreve iade edildiği 2.12.1993 tarih arasında toplam 61.419.000 lira maddi kayıba uğradığının anlaşıldığı, bu işlem nedeniyle uğradığı üzüntü ve elemin gözönüne alınarak takdir edilen 1.000.000 liranın manevi zararı karşılığı olarak verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesi ile, 61.419.000 lira maddi tazminatla birlikte iptal davasının açıldığı 2.12.1992 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinin ve 1.000.000 lira manevi tazminatın davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
Davalı idare, davacının açıktan aday memur olarak atandığını, görev yapmadığı dönemler için ödeme yapılamayacağını ileri sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi B.K.`nin Düşüncesi: İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı Z.K.`nin Düşüncesi: Davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptal edilmesi üzerine davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle açtığı davada tazminatın kısmen reddi, kısmen kabulüne ve ödenecek maddi tazminat üzerinden iptal davasının açıldığı 2.12.1992 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faize hükmedilmesi yolunda verilen kararın davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar davacıya maddi ve manevi tazminat ödenmesi yolundaki idare mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır.
Buna karşın görevine son verilmesine ilişkin işlemin idare mahkemesince iptal edilmesi sonucu 2.12.1993 tarihinde görevine iade edilen davacının açıkta kaldığı döneme ilişkin maddi hakların tarafına ödenmesi istemiyle idareye başvurmadığı anlaşıldığından davacıya ödenmesine hükmedilen 62.419.000 liraya tam yargı davasının açıldığı tarihten itibaren faiz verilmesine hükmedilmesi gerekirken faizin iptal davasının açıldığı 2.12.1992 tarihinden itibaren verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından mahkeme kararının bu kısmının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Kayseri İdare Mahkemesince verilen 14.12.1995 günlü, E: 1995/944, K: 1995/1278 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, 26.2.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.