Mesajı Okuyun
Old 27-10-2009, 12:43   #3
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/452
K. 2002/1015
T. 12.2.2002
• ADİ ORTAKLIK ( Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle taraf ehliyetinin olmadığı - Dava dilekçesinde şirket nevileri belirtilmemiş olmamakla sonradan tamamlanması sağlanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasından sonra yargılamaya geçilmesi gereği )
• TARAF TEŞKİLİ ( Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle taraf ehliyetinin olmadığı - Dava dilekçesinde şirket nevileri belirtilmemiş olmamakla sonradan tamamlanması sağlanması suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasından sonra yargılamaya geçilmesi gereği )
1086/m.39, 179
6762/m.45
ÖZET : Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur.Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi,ona karşı da dava açılamaz.

Dava dilekçesinde davalı olarak adi ortaklığı oluşturan Sungurlar Isı Sanayii A.Ş. ile Mimag Kollektif Şirketinin şirket nev'ileri belirtilmeksizin sadece adı geçen şirketlerin kendi ticari unvanları yazılmak suretiyle "Sungurlar- Mimag Müşterek Teşebbüs Ortaklığı" gösterilmiştir. Adi şirketin tüzel kişiliği ve bu nedenle taraf ehliyeti olmadığından şirketlerin nev'ilerinin belirlenerek taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya geçilmelidir.

DAVA : Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçilerin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde davanın husumetten reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Şahin tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR : Davada husumet işveren sıfatıyla "Sungurlar-Mimag Müsterek Teşebbüs Ortaklığı"na yöneltilmiştir.

Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur.Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi,ona karşı da dava açılamaz.Bu bağlamda adi ortaklığa karşı açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortaklardan biri ya da birkaçı aleyhine yöneltilmelidir.

Somut olayda;dava dilekçesinde davalı olarak adi ortaklığı oluşturan Sungurlar Isı Sanayii A.Ş. ile Mimag Kollektif Şirketinin şirket nev'ileri belirtilmeksizin sadece adı geçen şirketlerin kendi ticari unvanları yazılmak suretiyle "Sungurlar- Mimag Müşterek Teşebbüs Ortaklığı" gösterilmiştir.Adi ortaklığın tüzel kişiliğinin giderek tacir sıfatının bulunmaması itibariyle bir ticaret ünvanı almasının mümkün olup olmadığı konusu doktrinde tartışmalı olduğu gibi, somut olayda işveren adi ortaklığın müşterek ünvanının "Sungurlar-Mimag Müşterek Teşebbüs Ortaklığı" olduğu da dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; davanın adi ortaklığı oluşturan Sungurlar Isı San.A.Ş. ile Mimag Koll.Şirketi aleyhine yöneltildiğinin kabulü gerekir.Kaldı ki davacı Kurum vekili 25.6.2001 tarihli dilekçe ile dava dilekçesinde adi ortaklığı oluşturan ortak şirketlerin adlarının yazımındaki eksikliği gidererek davalı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ticari ünvanları yanında şirket nev'ilerini de göstermek suretiyle dava dilekçesine açıklık getirmiştir.Bu bağlamda davalı ortaklardan Mimag Kollektif Şirketi yargılama aşamasında vekili tarafından temsil edilmiştir.Diğer davalı ortak Sungurlar Isı Sanayii A.Ş. yönünden ise,şirketin iflasına karar verildiği iddia edildiğinden bu husus araştırılarak sonucuna göre adı geçen davalı bakımından taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esasına girilerek tarafların göstereceği deliller de toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile davanın husumetten reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,bozmanın niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 12.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.