Mesajı Okuyun
Old 23-10-2009, 15:05   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Ödenmeyen kiralarla ilgili açmayı düşündüğümüz bir icra takibinde yazılı kira sözleşmesinin ilk iki sayfasını kiralayan olarak A şahsı imzalamışken(ad ve soyadını yazarak),özel şartların olduğu son sayfayı yine A şahsı ancak bu kez B vekili A diye bir ibareyi yazarak imzalamıştır.
Kiracıda bulunan surette de son sayfada böyle bir ibare olup olmadığından emin olmayan müvekkil bizden şimdi tahliyeyi sağlamamızı talep etmektedir?
Kira ödemeleri de elden yapılmakta örneğin Anın veya Bnin hesabına yapılmamaktadır?
Burada takibi kim adına açarsak takip ve muhtemel temerrüt halinde tahliye talebinde başımız ağrımaz?Fikirlerinizi merakla bekliyorum!
İlgilenen herkese teşekkürler!


Diğer yazıları okuyamadım. Bu nedenle doğrudan bu soruya ilişkin görüşlerimi belirtmek istiyorum.

Koyulaştırdığım bölümden anladığım kadarıyla temsil ilişkisinin olup olmadığı sorulmaktadır.

Kiralayan şahıs Sözleşmenin imza bölümünde temsilen hareket ettiğini açıkça belirtmiş, kiracı ise bu akdi imzalarken temsil ibaresini görmüştür. Bu itibarla akit temsil olunan kişi ile kiracı arasında hükümlerini doğurur.

Kaldı ki BK.32/2 'ye göre; temsilen imzalandığı hususu açıkça beliritlmemiş olsaydı bile, bu durumda kiracı temsil ilişkisini halden anlıyorsa veyahut kira akdinin temsilci ile ya da temsil olunanla imzalanması kiracı için farklılık yaratmıyor ise bu durumda da akit kiracı ile temsil olunan kişi arasında doğmuş sayılırdı!

Bu durumda Bk.32/1'in açık hükmü nedeniyle kiralayan kişi temsil olunan kişidir. Kiracı ise malumdur. (Düşüncesindeyim)


Alıntı:
Yazan Borçlar Kanunu
A TEMSİLİN HÜKÜMLERİ

Madde 32 - Salahiyettar bir mümessil tarafından diğer bir kimse namına yapılan akdin alacak ve borçları, o kimseye intikal eder.

Akdi yapar iken mümessil, sıfatını bildirmediği takdirde akdin alacak ve borçları kendisine ait olur. Şukadar ki kendisiyle akdi yapan kimse, bir temsil münasebeti mevcut olduğunu halden istidlal eder yahut bunlardan biri veya diğeri ile akit icrası kendisince farksız bulunur ise akdin hakları temsil olunan kimseye ait olur.


Sair hallerde alacağın temliki yahut borcun nakli hakkında mevzu usule tevfikan muamele icrası lazımgelir.