Mesajı Okuyun
Old 23-10-2009, 10:21   #5
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 1990/10104
K. 1990/10440
T. 14.9.1990
• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Vekil Tarafından Yapılması Durumunda Sorumluluk )
• VEKALETEN KİRA SÖZLEŞMESİ ( Durumun Sözleşmeden Anlaşılması Durumunda Tarafların Sorumluluğu )
• SIFAT ( Vekil Sıfatıyla Yapılan Sözleşmeden Müvekkilin Sorumluluğu )
818/m.32
ÖZET : Kira akdi; önce Yüksel ile davalı arasında yapıldığı halde, daha sonra 1.1.1990 başlangıç tarihli kira akdinin baş tarafında Yüksel kiracı olarak gösterilmekle beraber bu şahıs, akti Özcan'ın vekili sıfatıyla imza etmiştir. Böyle bir durumda, Yüksel'in vekil sıfatıyla hareket ettiğini ve asıl kiralayanın Özcan olduğunun kabulü gerekir. Nitekim; temerrüt ihtarı davada Özcan tarafından çekilmiş, dava da bu şahıs tarafından açılmıştır. Taraf sıfatında hata olmadığı halde mahkemenin aksi düşünce ile sıfat yokluğundan davayı reddetmesi doğru değildir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak isteminden ibarettir. Mahkemece dava reddedilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı temerrüt nedeniyle taşınmazın tahliyesini ve 240.000 TL. alacağın tahsilini istemiştir.

Davalı, öncelikle davacının bu sıfatına itiraz etmiş ve usul bakımından reddini savunmuştur.

Kira akti önce Yüksel'le davalı arasında yapıldığı halde, daha sonra 1.1.1990 başlangıç tarihli kira aktinin baş tarafından Yüksel kiracı olarak gösterilmekle beraber bu şahıs, akti Özcan'ın vekili sıfatıyla imza etmiştir. Böyle bir durumda Yüksel'in vekil sıfatıyla hareket ettiğinin ve asıl kiralayanın Özcan olduğunun kabulü gerekir ( BK. 32 ). Nitekim, temerrüt ihtarı davada Özcan tarafından çekilmiş davada bu şahıs tarafından açılmıştır. Taraf sıfatında hata olmadığı halde mahkemenin aksi düşünce ile sıfat yokluğundan davayı red etmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), bozma sebeplerine göre sair hususların incelenmesine gerek olmadığına 14.9.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.