Mesajı Okuyun
Old 21-10-2009, 10:34   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1995/6-974
Karar: 1996/6
Karar Tarihi: 31.01.1996

ÖZET: Davacının Şufa hakkını kullanmakta iyi niyetli olup olmadığının kabulü için mevcut kullanımın harici taksime dayalı olup olmadığının saptanması ve bunun için tarafların bu konudaki delillerinin toplanması gerekir.


(743 S. K. m. 2, 650, 658)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki <şufa> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.12.1993 gün ve 1993/542 1993/981 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 17.1.1995 gün ve 1994/11695 1995/190 sayılı ilamı;

(...Dava şufalı payın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiştir.

Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarının özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisini tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle Şufa hakkını kullanması M.K.’nun 2. maddesinde yer alan objektif iyi niyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.

Olayımızda; Şufalı payın ilişkin olduğu 4 parsel sayılı taşınmazın davacının satıcı ile davalıya satış yapanların murisleri arasında haricen ve eylemli şekilde taksim olduğu o taksimde davacının satıcısına 2 katlı dükkan kesiminin düştüğü, diğer bina kesiminin o tek paydaşa kaldığı, o zamandan beri eylemli kullanmanın böyle devam edegeldiği savunulmak suretiyle davanın reddi istenmiştir. Taraflar arasındaki bu uyuşmazlık karşısında yukarıda da açıklandığı gibi davacının Şufa hakkını kullanmakta iyi niyetli olup olmadığının kabulü için mevcut kullanımın harici taksime dayalı olup olmadığının saptanması ve bunun için tarafların bu konudaki delillerinin toplanması gerekir. Tarafların uyuşmazlık konusundaki delillerin sorulup toplanması gerekirken, eksik inceleme ile ve sadece fenni bilirkişinin fiili durumunu belirtir mütalaasına dayanak davanın reddedilmesi hatalı olmuştur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı:

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa’ya aykırıdır. Bu nedenle direne kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Kolay gelsin,