Mesajı Okuyun
Old 20-10-2009, 23:07   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Üstad değerlendirmeniz için teşekkür ederim.

Tacirin basiretli davranma yükümünün pratikte önem arz ettiği hususun "borçları" ile ilişkilendirilmesi ve daha çok bu konuda (niza çıkması sebebiyle) borçlarıyla ilinti kurulduğu kanaatindeyim ve;

TTK m.20/2 deki düzenlemenin tacirin alacak ve borçlarını kapsaması gereği nedeniyle "faaliyetlerinde" kelimesinin kullanıldığını düşünüyorum Ticaret Kanununun tacir hakkında özel bir düzenleme getirdiğini ve tacire basiretli davranmayı "borç" olarak yüklediği ve objektif özen ölçüsü getirdiği kanaatindeyim. Dolayısıyla tacirin üzerinde Kanundan kaynaklı olarak "borç" niteliği taşıyan böyle bir durumun tacirin alacaklı olduğu durumlarda da uygulanması gerekir (diye düşünüyorum ).

Saygılarımla...

Üstad, görüşünüze saygılıyım.

Ancak, alacaklı tacirin borçluya sebepsiz yere fayda sağlayacak şekilde "basiretli davranmak yükümlülüğü" ile sınırlandırılmasını anlamakta zorluk çekiyorum.

Borçlu, borcun asli ve tek sorumlusudur. Alacaklı basiretli davranmadı denilerek bu borçtan borçlunun kurtulması veya daha doğru ve hatta sonucu itibariyle daha hafif bir deyimle "avantaj sağlaması" neden mümkün olsun?

Şu denilmiş olsa katılırım: Tacirin, alacakları bakımından da basiretli davranması, borçlu lehine sonuç doğurmamalı fakat tacirin işletmesi ve kendi alacaklılarının hakkını korumak anlamında alacakları bakımından da basiretli davranması gereklidir.