Mesajı Okuyun
Old 18-10-2009, 06:46   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Yukarıdaki makaleyi okuduysanız aşağıdaki işbu mesajı yok sayınız.


Yukarıdaki makale ‘’Düşünce Özgürlüğü ve Yargıtay Kararları’’ hakkındadır. Düşünen insanlar tarafından makalenin okunması elzemdir. Okuma özürlü üyelerimiz için ben naçizane bir özet çıkardım. Özet ilginizi çekerse tamamını okumanız şiddetle önerilir.

Saygılarımla

Özet:

Düşünce özgürlüğü devlet aklının kıskacından çıkarılarak, doğal yaşamına bırakılmalıdır.

Hukuk sistemi, deneyimlerden beslenmeyi tutku halinde getirmiştir. Yargısal deneyimler, habis olmadıkları sürece anlamlıdır. Yerel yargıcın, Yargıtay’dan etkilenmemesi neredeyse imkânsızdır. Bu imkânsızlık Yargıtay’ın sorumluluğunu katlamaktadır.

Emsal deneyimlerle hiyerarşik bir ilişki yaratmak doğru değildir. Doğru olmayan bir başka şey de, hukuku meşru olmayan bu ilişkinin aracına dönüştürmektir. Hukuk hiyerarşiyi reddeder. Bu yoksanma, onun bilimsel ahlakından kaynaklanır. Hiyerarşiyi deneyimlerle pekiştirmek, hukukun bilimsel yanının yadsınmasıdır.

Düşünce özgürlüğü, içtihatları ciddiye alan pratiklerin riski altındadır. İçtihatlar hiyerarşisinin ters dönmesi, emsali bağlayıcı hale getirmiştir. Bu bağlayıcılık Anglo Amerikan ve Anglo Sakson hukukunu kıskandıracak düzeydedir.

Bu koşullar altında düşünce özgürlüğünün nefes alması hayaldir. Yerel yargıcın yükselme, terfi ve özlük düzeniyle yakından ilgili bu kararı referans almaması sürprizdir.

Durulan yer, görmeyi etkiler. Sahici görme hukukun doğru bilgisiyle eylemeyi gerekli kılar.

Eylemlerle istisna yaratmak, tarih ve toplumla inatlaşmak, hukuka patinaj yaptırmaktır. Doğa kendisiyle inatlaşanı karşılıksız bırakmamıştır. Düşünceyle inatlaşmak, doğayla ve yaşamla zıtlaşmaktır.

Yargıtay, ülkenin düşünce özgürlüğünü bu parametrelere yaslayarak biricik olmayı denemelidir. Biricik olmak, devasa sorunlarla boğuşmaktan, halsiz düşen topluma nefes aldıracak önerilerle mümkündür.