Konu: Görev
Mesajı Okuyun
Old 09-10-2009, 18:50   #2
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın Uysal,
Aşağıda eklediğim Danıştay kararı,bahsettiğiniz konu hakkında. Buna göre görevli mahkeme de alacağa göre idare veya vergi mahkemeleri oluyor. Saygılar...

T.C.
DANIŞTAY
7. DAİRE
E. 1989/883
K. 1993/783
T. 2.3.1993
# MAL BİLDİRİMİ ( Konut Olarak Kullanılan Taşınmazın Haczi )
# HACİZ İŞLEMİ ( Gider Vergisi ve Kaçakçılık Cezasının Ödenmemesi )
# KONUT OLARAK KULLANILAN TAŞINMAZIN HACZİ ( Bedelin Borç Ödendikten Sonra Uygun Bir Ev Almaya Yetip Yetmemesi )
6183/m.59,70
ÖZET : borçlunun, konut olarak kullandığı taşınmazın satılması durumunda bedelin borç ödendikten sonra uygun bir ev almaya yetip yetmeyeceği araştırılmadan haciz işleminin uygulanması hatalıdır.
İstemin Özeti: 1984 dönemine ait gider vergisi ve kaçakçılık cezasına ilişkin borcunu ödemeyen yükümlünün taşınmazı üzerine uygulanan haciz işlemine karşı açılan davayı; dava konusu olayda davacının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 59. maddesinde belirtilen çerçevede mal bildiriminde bulunduğu ve bu bildirimde göstermiş olduğu taşınmaz malına ( evine ) mevcut vergi borcu nedeniyle aynı kanunun 62. maddesi uyarınca haciz konulduğu dava dilekçesinde de söz konusu evin değerinin 20-25 milyon lira olduğunun iddia edildiği, bu değerin borçtan fazla olduğu, borçtan artacak miktarla davacının haline münasip bir ev edinebilmesi imkanının bulunduğu ve haciz konulan taşınmazın davacı tarafından borcuna karşılık bildirildiği dikkate alındığında yapılan uygulamanın sözü edilen kanun hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle reddeden Adana 1. Vergi Mahkemesinin 31.5.1988 günlü ve E:1988/205, K:1988/756 sayılı kararının; yapılan mal bildiriminde tek bir meskeni bulunduğunun ve bunun da haczedilemeyeceğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla sözkonusu taşınmazın haczine muvafakat edildiği gibi bir sonuca ulaşılamayacağı, tek bir meskenin haczedilemeyeceği, bu meskenin haline münasip olup olmadığı ya da satılması halinde borçtan artan kısmıyla haline münasip bir ev alınıp alınamayacağı hususlarının araştırılmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Savcısı G.M.`nin Düşüncesi: Yükümlü hakkında 1983 ve 1984 yılına ait kaçakçılık cezalı gider vergisine ilişkin kamu alacağı nedeniyle gayrimenkulüne uygulanan haciz işlemine karşı açılan davayı ret eden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun`un haczedilemeyecek malları sayan 70. maddesinin 11 no.lu bendinde borçlunun haline münasip evi "ancak evin değeri fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabilir" denilmektedir.
Bu bakımdan davacıya ait tek evin haczedilebilmesi için bunun davacının haline münasip bir ev olup olmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir.
Nitekim davacı mal beyanı sırasında evinin haczedilmesi ihtimaline karşı itirazını da belirtmiş bulunmaktadır.
Evin değerinin borçtan fazla bulunması yeterli olmayıp amaç borçlunun haline münasip bir evden yoksun bırakılamayacağıdır.
Uyuşmazlıkta durum açıklığa kavuşmuş değildir.
Açıklanan nedenle vergi mahkemesi kararında isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabul edilerek kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince Tetkik Hakimi S.A`nın açıklamaları dinlenildikten sonra işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, mal bildiriminde beyan edilen ve başka bir meskeni bulunmayan yükümlüye ait konutun, vergi borcuna karşılık olmak üzere haczedilip haczedilemeyeceğine ilişkindir.
6183 sayılı Kanunun 70 inci maddesinin 11. bendinde, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği ancak, evin değeri fazla ise, bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarının borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılabileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün hacizli taşınmazından başka bir taşınmazının bulunmadığı, yükümlünün konut olarak kullandığı bu taşınmazın, haline münasip bir evden daha fazla değere sahip olduğu ve satılması halinde borçtan arta kalan para ile haline münasip bir yer alınabileceği hususunda herhangi bir tespit yapılmaksızın haciz işleminin uygulandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar saptanmadan uygulanan haciz işleminde ve bunun onanması yolundaki mahkeme kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına 2.3.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.