06-10-2009, 20:33
|
#11
|
|
Sn Meslektaşım,
Sözkonusu belgenin hükme esas alınıp alınmamasında, belgenin kendisinin hukuki durumunun ve davada neyi ne derece ispat ettiğinin önemlidir. Yoksa tarafların "belgeye" ilişkin sahtelik iddiasının değil. Sahtelik iddiasının başka bir davada veya aynı dava içinde ileri sürmesi de sonucu- belgenin delil olmasını neyi ne derece ispat ettiğini- etkilemeyecektir. Ortaya konulan belge her iki tarafın iddiasından bağımsız olarak belirli bir işlemin vakıanın kanıtıdır.
Sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü davada imza inkarında bulunulduğunu da belirtmişsiniz , Anladığım kadarıyla Mahkeme bir inceleme yapmış ve belgedeki imzaların taraflara ait olduğu ortaya konulmuş sahtelik iddiası kanıtlanmamış.
Buna göre, davalı imzasını önceki davada inkar etmiş olsa dahi, sahtelik iddiasında bulunmuş olsa dahi, sahte olmadığı Mahkeme kararıyla sabit bir belge bir delil sözkonusudur.
Davalıyı, daha önce sahtelik iddiasında bulundu diye bu delile dayanmaktan menetmek mümkün değildir.
"...fakat anlaşma senedi imzalandıktan sonra taraflar yine anlaşamamış ve anlaşma senedi geçerliliğni yitirmiş..." demişsiniz (alıntı nasıl yapılır bilmiyorum)
Tarafın ortaya koyduğu belgeye dayanıp dayanamayacağı iddiasından ziyade, bu bahsettiğiniz anlaşma senedinin geçerliliğini yitiren sebebi ispata çalışmak yerinde olacaktır kanaatindeyim
|