Mesajı Okuyun
Old 06-10-2009, 13:28   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

"Bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da geçerli olup, kesin delil teşkil eder" ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı, İstanbul 2001, C:2, s:2045 ). Dava evrakında yapılan ikrar geçerlidir ve ikrar eden aleyhine, başka bir davada da kesin delil teşkil eder( YHGK, 2007/14-289 E)

Ne var ki, ikrar bir tarafın, diğer tarafın ileri sürdüğü bir vakıanın doğruluğunu beyan etmesidir.İkrarın söz konusu olabilmesi için bir tarafın bir vakıa ileri sürmüş olması diğer tarafın da bu vakıanın doğrulunu beyan etmesi gerekir. İkrarın konusu ancak karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıalar olabilir.(14 HD, 2006/10836 E)

Davacı ilk davada senetin sahteliğinden bahsetmiş yani kendi imzasının inkarında bulunmuş.İmza inkarı kabul edilmemiştir. Kendi açtığı davada ise bu kez aynı belgeye ve sizin tarafınızdan atılmış olan imzanın geçerliğine dayanıyor demektir.Basit bir mantıkla düşünüldüğünde, iki talep arasında çelişki yoktur.

Yine, her iki talebin de aynılığı (sahtelik) iddiası dikkate alınsa ve "mahkeme içi ikrar" olarak düşünülse dahi, ilgili iddianın "ikrar" olarak nitelendirilmesi kanımca mümkün değildir. Zira ikrar karşı tarafın iddiasının doğruluğunu itiraftır.

Her halukarda, mahkeme içi ikrar kabul edilse dahi, tarafınıza karşı açılmış olan ikinci davada davacının daha önce "sahtedir" dediği belgeye "sahte" derseniz bu kez daha önceki davada "sahte değildir" beyanınıza takılmış olursunuz.Kaldı ki mahkeme kararında belgenin sahte olmadığı, imzaların geçerliği maddi vakıa olarak kabul edilmişse ortada kesin delil vardır.