Sayın Meslektaşım

5651 Sayılı yasa internet ortamında yapılan yayınlar yoluyla kişilik haklarına saldırı olması halinde hem yayının kaldırılması için izlenecek yolu hem de bunun hüküm ve neticelerini düzenliyor.

Konu ile alakalı yapmış olduğum bir müracaata ilişkin dilekçemden alıntı aşağıdadır;

Yukarıda bahsedilen 5651 sayılı yasanın, Tanımlar başlıklı 2. Maddesi (ğ) bendinde, İnternet Ortamında Yapılan Yayın: İnternet ortamında yer alan ve içeriğine belirsiz sayıda kişilerin ulaşabileceği veriler şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanıma göre, herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın her isteyenin kolayca ulaşabileceği tarzda ve müvekkilin haklarını haleldar edici içerikteki mezkur yazının karşı yanın internet sitesine yer alması müvekkilimiz aleyhinde yapılmış bir yayın teşkil etmektedir. Yine aynı yasanın 2. Maddesi (f) bendinde de İçerik Sağlayıcı: İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Aynı yasanın 4/1 maddesi de “İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur” hükmünü getirmektedir.

Doğaldır ki buradaki sorumluluk hukuki sorumluluğu tanımlıyor ve tazminat için illiyet bağını kuruyor. Ceza sorumluluğu için açık bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu malum. 5651 sayılı yasada bahsettiğiniz türden cezai sorumluluğa ilişkin bir hüküm yok, ama izlenen prosedürlere rağmen haksız yayını devam ettiren ve cevap hakkını kullandırmayan site sahibine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Ama yine enterasan olarak mahkemece yayının kaldırılmasına ve cevap hakkının yayınlanmasına karar verilse bile bu kararı "cebren" uygulayacak bir merci yok! Yani bir başka deyişle site sahibi veya sorumlu kişi 6 ay-2 yıl hapsi göze alırsa 5651 sayılı yasa yoluyla yayını durduramıyorsunuz.