Mesajı Okuyun
Old 02-10-2009, 00:15   #2
Av. Dr. V. SEVEN

 
Varsayılan

Deniz Ticaret Hukuku’nda, “İşleten” adı altında bir kavram bulunmamaktadır. İşleten kavramı Karayoları Trafik Kanunu’na ilişkin teknik bir kavramdır (Bkz. m. 3 ve 85). Dolayısıyla ilk olarak bu kavrama yüklemiş olduğunuz anlamın açıklığa kavuşturulması gerekir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 946’ncı maddesine göre, “Donatan, gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine denir. Kendisinin olmıyan bir gemiyi kendi adına deniz ticaretinde bizzat veya kaptan marifetiyle kullanan kimse, üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde donatan sayılır. Malik, geminin işletilmesinden dolayı gemi alacaklısı sıfatiyle bir talepte bulunan kimseyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötü niyet sahibi olmadıkça, hakkını istemekten menedemez.”

Bu hüküm cerçevesinde değerlendirme yapılacak olursa; Bu hüküm iki kavramı düzenlemektedir.
  • Donatan: Donatan, gemisini deniz ticaretinde kullanan gemi sahibine denir.
  • Gemi İşletme Müteahhidi: Kendisinin olmıyan bir gemiyi kendi adına deniz ticaretinde bizzat veya kaptan marifetiyle kullanan kimse, üçüncü şahıslarla olan münasebetlerinde donatan sayılır.

“İşleten” kavramına yüklediğiniz anlam “Gemi İşletme Müteaahidi” ise ortada donatan yoktur. Başka bir ifade ile bir geminin aynı anda hem “donatanı” hem de “gemi işletme müteahhidi” olmaz. Dolayısıyla sizin ifadenize göre cevap verilecek olursa, donatana izafeten, işletene dava açamazsınız.

Deniz Ticaret Hukukunundaki diğer önemli bir kavram ise, “Taşıyan” kavramıdır. Deniz yolu ile yük veya yolcu taşımayı taahhüt eden kişiye taşıyan denir. Taşıyan sıfatına sahip olmak için gemi sahibi olmak gerekli değildir. İşleten kavramına yüklediğiniz anlam, şayet “Taşıyan” anlamında ise, yapılan bir taşıma sözleşmesinde, taşıyan/donatan sıfatı bir kişide birleşebildiği gibi, donatan ve taşıyan farklı kişiler de olabilir.

Farklı iki kişi varsa (Sizin ifadenizden iki farklı kişi olduğu anlaşıldığından); kural olarak nasıl ki A’nın borcunu B’den talep edemiyor ve A’ya izafeten B’ye dava açamıyorsanız, donatana yöneltebileceğiniz talebinizi de, taşıyandan talep edemez ve izafeten dava açamazsınız. Bununla birlikte, taşıyanın yaptığı bir sözleşme nedeni ile “gemi alacaklısı hakkı” doğması halinde TTK m. 946 son cümle gereğince, A’dan olan alacağınızı B’nin malı olan gemiden tahsil edebilirsiniz.

Diğer taraftan, donatana izafeten acenteye dava açılması konusunda da fazla detaya girmeden belitmek istiyorum ki, Donatana karşı açabileceğiniz her türlü davayı onun acentesine izafeten açamazsınız. Bu anlamda acenteye karşı dava açılabilmesinin temel şartı, dava konusu uyuşmazlığın, acentenin aracılık ettiği bir uyuşmazlıktan doğmuş olması gerekliliğidir.

Bkz TTK m. 119 “Acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule salahiyetlidir.

Bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acente müvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir.

Bu hükümlere aykırı olan şartlar muteber değildir.”

Başka bir ifadeyle acenteyi tespit etmek de, her zaman olumlu sonuç vermeyebilir.