Mesajı Okuyun
Old 01-10-2009, 12:47   #4
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kordelya
Sayın Engin Özoğul;

İşçiler bu dönem içinde şirkette çalışmadılar sadece kendi eşyalarını toplayıp ayrılma hazırlığı yaptılar yani bizim için fiili olarak gerçekleştirilen hizmet sözkonusu değil; bu nedenle müteselsil sorumluluk sözkonusu olmuyor. Ama taşeron firma sanırım işçilerle anlaşarak ödeyemeceği işçi ücretlerini bizde çalışmış gibi gösterip almayı deneyecek. Yani muvazalı bir durum var. Müteseslsil sorumluluğumuzun farkındayım kaldı ki zaten bizde çalıştıkları dönemdeki ücretleri tarafımızdan ödenmiştir.

Ancak; çalışılmayan dönem için şirketle bu şekilde anlaşma yaparak ödeme istenmesi-kaldı ki haksız çıkıp da rücu olanağımız olsa bile bu tutarı derhal tahsil edmeyeceğimizin bilincindeyim- hukuka ve etiğe aykırıdır. Bu nedenle olayla ilgili Yargıtay kararına ihtiyacım var. Yardımcı olabilirseniz sevinirim, açıklamalarınız için de ayrıca teşekkür ederim.

Saygılarımla

İşyerinde fiilen bulunma durumu biraz karışık. İşçi işe hazır halde işyerinde bulunmasına rağmen kendisine işveren tarafından iş verilmezse yine ücrete hak kazanacaktır. Buradaki durumu açıkçası iyi irdelemek gerek.

Yargıtay'ın somut olayı karşılayacak bir içtihadına rastlamadım. Doğal olarak "muvazaa"yı ispatlamanız istenecektir. Salt tanık beyanı muvazaayı ispat için yeterli olmayacaktır düşüncesindeyim.

Bir de savunmalarınızda...

sakın/asla/hiç....

"işçilere ücretlerini zaten doğrudan biz ödüyorduk" demeyin. Doğrudan işçilere ödeme yapmanız alt işveren - asıl işveren ilişkisini muvazaalı hale getirebilir ki bu durum bayağı aleyhinize olur.