Kıskançlık daha küçük yaşlarda tanıdığımız bir duygu.
Sn Gülümse'nin "Kıskançlık cinsiyete değil kişinin kendisine bağlıdır." fikrine katılmakla beraber kıskançlık erkeklerde ve kadınlarda çok farklı şekilllerde görülüyor.
Küçük bir erkek çocuğu kardeşine gösterilen ilgiyi kıskanabilir.Zaman geçtikçe ise erkeklerin kıskançlıkları cinsellik veya karşı cinsiyle ilgili konularda görülüyor.
Bana göre kıskançlık çok kapsamlı bir kavram hırsı ve çekememezliği içine alan.Ayrıca kıskançlık çoğu zaman bir sevgi belirtisi değil egosal bir sorundur,bana öyle geliyor.
Bir erkek hırslı olduğu bir konuda kendisine oranla başarılı olan rakibini kıskanabilir.Fakat kadınların kıskançlığı saymakla bitmez,onlar genelde her konuda kıskançlık yaparlar.Çekememezlik mi demek daha doğrudur bilemem ama.Daha çok ilgi gösteriliyor diye kardeşini diğer insanlardan,kimi zaman eltisini,kimi zaman görümcesini,kimi zaman bir arkadaşını,kimi zaman kayınvalidesini,kimi zaman gelinini kıskanır.Bu örnekler daha çok uzatılabilir.
Ki gerçekten şuna inanıyorum sahiden birkaç kızın bir öğrenci evinde yıllarca kalması çok zordur.Nice dost sonradan kanlı bıçaklı oldu ben gördüm.Ama erkekler yıllarca aynı evde kalırlar hiç sorun olmaz.
Küçükken erkeklerin teneffüste kavga ettiklerini görürdüm okulda ama bir sonraki teneffüs bir bakmışım aynı kavga eden erkekler omuz omuza vermiş yürüyorlar.
Ya da üç kız yakın arkadaş olur bir süre sonra ikili gruplaşma içine girilirse ya biri tek kalır ya da arkadan konuşmalar başlar.Buna da çok şahit oldum.
Neyse örnekleri çoğalta çoğalta bitmez.