Mesajı Okuyun
Old 21-09-2009, 17:10   #9
advokatpremium

 
Varsayılan

Görüşlerinizi makul ve mantıklı buluyorum,ilginize ve ayrıdığınız zamana özellikle teşekkür ederim. Sanırım elimde irade fesadını temel alarak menfi tespit davası ikamesinden başka bir yol görünmemektedir.

Ortada karar defterinde eski tarihli bir ortaklar kararı bulunmakta ve bu kararda yetkisiz ortağın da müdürlük görevine getirildiğine ilişkin olup fakat ne yazık ki tescil ve ilan edilmemiş durumdadır. Her ne kadar tescil-ilanın yapılmamış olması alacaklıyı bağlamayacak olması düşünebileceğine karşın imzanın kaşe üzerine atılmış olması yetkisiz temsilcinin esasında kendisinin şirket yetkilisiymiş gibi düşünmesinden ileri geldiğinden(zira imza kaşe üzerine atılmıştır aval verme iradesi olmuş olsaydı açığa imza veya aval olduğunu belirterek imza atılırdı diye düşünüyorum) ve esasen atacağı imzanın kendini bağlayacağını düşünseydi bu imzayı atmayacağından hareketle irade nin sakatlığını öne sürerek bir yol izlemeyi düşünüyorum. Çok güçlü olmamakla beraber tutma ihtimalinin olduğunu düşünmekteyim. Siz ne dersiniz?