Mesajı Okuyun
Old 14-09-2009, 00:32   #3
avrupayakası

 
Varsayılan

.Manevi Tazminatın ve Kapsamının takdiri hakime aittir.
.Manevi Tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konudur ve takdir edilecek husus da hakkaniyete uygun olmalıdır.
.Manevi Tazminat asla bir ceza değildir ve herhangi bir zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir.
.Manevi Tazminat belirlenirken tarafların hal ve şartlarına bakılır.

Yukarıda yazdıklarım YK'lardaki durumdur. Geneli bu olmakla beraber, maddi olgular yönünden tanık dinlenmesiyle ilgili bir durum yok gördüğümüz kadarıyla. Sadece hakimin takdirinden bahsediyor. Hakim yine zaten olayı takdir edecek fakat tanık dinlenilse hakim bundan etkilenir durumu mevcut gelebilir. Ancak sonuçta hakim objektif olacağına göre tanık dinlenilmemesi durumu da maalesef manevi tazminatı isteyen taraf bakımından tam olarak içine sindirilmemiş bir durum yaratmaktadır hukuk bakımından.Bu konuyla ilgili yargıtay kararlarını araştırmıştım fakat bulamamıştım. Sanırım halen de mevcut değil. Yine de bu durumda ısrarcı olunursa belki bir şans elde edilebiilir hukuk açısından.. Ancak hakimlerimiz bu konuda daha duyarlı olursa ve insanların yaşadıkları psikolojik sorunları daha detaylı tanıklarca da görebilirlerse(manevi yönlerden) buna olanak tanıyabilirler.Manevi durumun, maddi durum kadar çevreden de öğrenileceği kaçınılmazdır.İnsanlar sonuçta toplumda yaşamaktadırlar ve toplum içinde de bu elim olayları yakınları yada güvendikleri kişilerle paylaşmaktadırlar.