Mesajı Okuyun
Old 10-09-2006, 08:56   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan


1.2942 sayılı Kam.K.na 4650 sayılı K.la eklenen geçici 1.md. hükmüne göre "4650 sayılı K.nun yürülüğe girdiği 05.05.2001 tarihine kadar kamulaştırma kararı alınmış henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda yeni kanun hükümleri , aksi halde önceki hükümler uygulanır "

2.Soruda "kamulaştırmanın 1980 yılında yapıldığı , mal sahibine tebligat yapılmadığı , bedel davasının ise 2004 yılında açıldığı " belirtilmektedir. Eğer tebligat aşamasına da gelinmemiş ise , (paydaşlardan birine de tebligat yapılmamış veya çıkartılmamış yahut tapuda ferağ dahi verilmemiş yada taşınmaza fiilen el konulmamış ise ) geçici 1.md. hükmü gereği olayda yeni kanun hükmü uygulanacaktır. Yeni kanun hükmüne göre de, mal sahibinin kamulaştırmaya dayalı dava hakkı yoktur. İdare bedel tespiti ve tesçil davası açabilir. Bu takdirde 25.md. göre kamulaştırma eski kanuna göre tebligatla, yeni kanuna göre tescille başlayacağından , bunlar yapılmadığına göre ortada geçerli bir kamulaştırma bulunmadığından idare aleyhine kamulaştırma davası açılamaz , kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat veya müdahalenin önlenmesi davası açılabilir. Kamulaştırmasız el atmada yasal faiz istenir ve faiz dava tarihinden başlar.

3.Bir başka olasılık, davacı adına tebligat çıkarılmamakla beraber , işlem tebligat aşamasına gelmiş olabilir. Örneğin , başka paydaş varsa onlar adına tebligat yapılması veya çıkarılması tapuda ferağ verilmesi, taşınmaza el konulması , gazete ilanı ile tebligat yapılması şeklindeki işlemler de tebligatla eşdeğerde sayılacağından bu şartların oluşması halinde , eski hükümler uygulanacağından mal sahibinin kamulaştırmadan doğan bedel davasını açması doğru görülür. Bu takdirde , kamu alacakları için öngörülen oranda faiz istenir ve faiz kural olarak taşınmaza fiilen el konulmuş ise el koyma tarihinden veya mülkiyetin idareye geçtiği tarihten itibaren başlatılır. Fakat somut olayda , tebligat yapılmadığından değerlendirme dava tarihi itibariyle yapılacağından , daha önce el atılmış olsa dahi faiz çoğaltılan miktar için dava tarihinden itibaren başlatılır. ( HGK.18.10.1995 T.633-826)

4.Kam.K.nun 38.md. göre el atma tarihinden itibaren 20 yıl geçmekle mal sahibinin her türlü dava hakkı düşer. Bu süre hak düşürücü süredir. Gerçi bu madde Anayasa mahkemesinin 04.11.2003 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile iptal edilmiş ise de HGK.nun 25.05.2005 T. 288-352 sayılı kararı ile: Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği görüşünden giderek, 04.11.2003 tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolması halinde, idare lehine doğan hakkın ortadan kalkmayacağına karar vermiştir. Bu durumda idarenin fiili el atması varsa el atma tarihi ile yukarıdaki tarih arasında 20 yıllık dolmuş ise, mal sahibi bedel davası veya kamulaştırmasız el atmadan dolayı dava açamayacaktır.

Saygılarımla.