Mesajı Okuyun
Old 06-09-2009, 13:03   #12
Av. Ömer ÜNLÜ

 
Varsayılan

Sn.Aladağ, kanaatimce benim temel bazı kavramlarda yanılgıya düşmemden ziyade siz sorunun kaynağını özümsemekte yanılgıya düşüyorsunuz.

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
- Öğrencilik bir meslek değildir.
- Yaşamın olağan akışına göre öğrencinin geçimini ailesi sağlar.

Bu söyledikleriniz zaten başından beri benim de ısrarla anlatmaya çalıştığım hususlar.

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
- MK 9. maddeye göre "Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir." Sözleşmenin taraflarının "ifa imkanı var mı, yok mu?" diye araştırması gerekmez.

MK 9 gereği elbette fiil ehliyetine sahip olan kimseler kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Ancak daha özel nitelikte bir kanun olan TTK md.20/2 gereği tacir sıfatına haiz olan kimse basiretli davranma yükümlülüğü altındadır. Buna aykırı hareketinin sonuçlarına katlanmakla yükümlüdür. Sözleşme taraflarının ifa imkanı var mı yok mu araştırmaları kendi tercihleri olmakla birlikte elbette ki elzem nitelikte değildir; zira ifa imkansızlığı sebebiyle ortaya çıkacak hususlar taraf iradesinden bağımsız olarak tezahür edecektir.

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
- Sizin belirttiğiniz gibi olsa öğrenciler bakkaldan ciklet bile alamaz.

Bu yorumunuzu buraya kadar yazılanları dikkatli olarak okumamanıza bağlıyorum. Ani edimli süreklilik arzetmeyen alım - satım akdi ile somut olayda sorunun kaynağını oluşturan sürekli nitelikte borç doğurucu abonelik sözleşmesini ayırt edebileceğinizi ümit ediyorum.

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
- Sonuç olarak, bu konuda yasayı eğip bükerek bir yere varılabileceğini sanmıyorum. Sanmıyor değil, eminim. Binlerce hatta milyonlarca öğrenci telefon kullanıyor..

Yasayı eğip bükmek değil doğru şekilde yorumlamaya çalışıyoruz sadece. Bunun için özellikle ilk mesajımda amacımın kimseyi ikna ve telkin olmadığını belirtmiştim. Hukuka aykırı bir işlemin binlerce hatta milyonlarca kişi tarafından uygulanması yapılan işlemi takdir edersiniz ki meşru hale getirmeyecektir. Kanaatimce belirttiğim tarzda bir savunmadan ziyade "milyonlarca öğrenci telefon kullanıyor" savunması hakimi gülümsemeye itecektir ve hatta itmelidir.

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
- Bu kişilerin telefonla konuşup, sonra ödeme yapmadığını, yapılan takibe de itiraz ettiğini düşünürsek, itirazı hükümden düşürmek için açılacak davada öğrencinin "sözleşmenin kurulması esnasında ifa imkansızlığı vardı, operatör de bunu biliyordu, evet telefonla konuştum ama koskoca şirket bana bu hattı vermeseydi, sonuçlarına katlansın" demesine hakim gülümseyecek ve davanın kabulüne karar verecektir.

Hakimin konuya ilişkin vereceği nihai karara dahi bu kadar emin yaklaşabiliyorsanız bizim meslek yaşamımızda öğrenemediğimiz başka bir şey biliyor olmalısınız. Mesleğe kırk yılını vermiş hukukçuların dahi temkinli yaklaştığı bu hususa bu kadar net yanıt vermenin başka bir açıklaması olacağını sanmıyorum. Bu nedenle yorumunuza saygı duymaktan öte bir şey belirtmek mümkün değil.

Sonuç olarak Saygıdeğer Meslektaşlarımla karşılıklı fikir teatisinde bulunmak üzere açılmış bir konu başlığıdır. Sn. Admin'in de belirttiği gibi yargılama sürecinin neticesini beklemekten başka yapacak bir şey yoktur. Konu ile ilgili başka yorum yazmayacağım, olası bir yargılamanın neticesini -yargılama yapılmadan nihai kararı bilen siz dahil- hepinizle mutluklukla paylaşırım.

Sevgi ve Saygılarımla

Av. Ömer ÜNLÜ