Mesajı Okuyun
Old 02-09-2009, 13:04   #9
Noyan Yiğit

 
Varsayılan

Bilgi ve emeğini esirgemeyen meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.Sayın Kağan,Sayın Dikici ve Sayın Erdoğan çözüme ilişkin bir cevap vermeyip olayı sorgulamışlar. Benim vereceğim cevaplardan sonra belki olay daha iyi anlaşılmış olacaklar.
Sayın Kağan evet olay gerçekten de saçma ama.Durum bu işte.Ben 29 yıllık avukatım. Benim müvekkilim elinde bir böyle bir ödeme emri ile gelse ben eğer-borcu olmadığını beyan ediyorsa- sadece ödeme emrine itiraz ederim. Hep böyle yaptım. Ancak işlerin azalması ve işlerin belli ellerde toplanmasından olacak iş sıkıntısı çeken ve krakter olarak defolu bazı sayısı çok az da olsa var olan meslektaşlarımız sinekten yağ çıkarmak misali sırf avukatlık ücreti almak için böyle davalar açıyorlar ve maalesef bu mahkeme kararının infaz kabiliyeti de var. Sitede buna ilişkin içtihatlar çok fazla.
Sayın Dikici siz de takip durdu zaten nasıl 2nci ödeme emrini çıkarttınız demişsiniz. Evet takip durdu ama borçlu vekili aynı zamanda ödeme emrinin iptali davası açtığı ve mahkeme iptale karar verdiği için artık ödeme emri iptal edildiğinden itirazın bir hükmü kalmıyor. Takip ilk verdiğimiz duruma dönüyor. Yani takip iptal edilmeyip, ödeme emri iptal edildiğinden yeniden ödeme emri göndermek gerekiyor. Bu husus şu linkte tarşılmış, eğer bu linki okuyabilirseniz. Sorunuza daha iyi cevap almış olacaksınız.(http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=16922)Sayın Erdoğan da ödeme emrinin neden iptal edildiğini sormuşlar. Ödeme emri İİk.mad.58-61 hükmü gereğince ödeme emrine takip mesnedi belge eklenmediğinden bahisle iptal edildi. Ben ödeme emrine kira sözleşmesinin eklenmesinin zorunlu olmadığına ilişkin Yargıtay 12.Hukuk dairesinin 15.1.2009 tarih.2008/19535 E.,2009/553 sayılı bir içtihadını buldum.Ancak kira sözleşmesi özel bir durum sanırım. Aklınızda bulunsun ilamsız takipler de de eğer takibinizi bir belgeye dayandırıyor iseniz muhakkak yasa hükmü gereğince belgeyi ödeme emrine eklemek zorundasınız. Yine sitemizde buna ilişkin çok içtihat var.İkinci ödeme emrini göndermemizde hukuken bir yanlışlık yok. Yukarıda verdiğim linkte Sayın Av.Suat Ergin'in yayınladığı yargıtay içtihadından ikinci ödeme emrinin ilk ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra gönderilmesi gerektiğini öğrendim.İçtihat şu


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/17216
K. 2003/21116
T. 28.10.2003
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Ödeme Emrinin İptal Kararının Bozulması Halinde Ödeme Emri ve Buna Karşı Yapılan İtiraz Geçerliliğini Koruyacağından Başvurunun Doğru Olması )
• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ ( Buna Dair Kararın Kesinleşmesi Halinde Takibin Devamını Sağlamak için Yeniden Ödeme Emri Çıkarılmasının Gerekmesi )
2004/m.68
ÖZET : Ödeme emrinin İptal kararının bozulması halinde ödeme emri ve buna karşı yapılan itiraz geçerliliğini koruyacağından alacaklının altı aylık itirazın kaldırılması süresini geçirmemek gayesiyle Merciiye başvurması doğrudur. Ancak ödeme emrinin iptaline dair Mercii kararının kesinleşmesi halinde takibin devamını sağlamak için yeniden ödeme emri çıkarılması gerekeceğinden ve önceki ödeme emrine karşı yapılan itirazın kaldırılması istemi fuzuli olacağından, Merciice bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre alacaklının itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar vermek gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Ödeme emri Ankara 12. İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 1.4.2003 tarih 2003/202 esas ve 2003/245 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. İptal kararının bozulması halinde ödeme emri ve buna karşı yapılan itiraz geçerliliğini koruyacağından alacaklının altı aylık itirazın kaldırılması süresini geçirmemek gayesiyle Merciiye başvurması doğrudur. Ancak ödeme emrinin iptaline dair Mercii kararının kesinleşmesi halinde takibin devamını sağlamak için yeniden ödeme emri çıkarılması gerekeceğinden ve önceki ödeme emrine karşı yapılan itirazın kaldırılması istemi fuzuli olacağından, Merciice bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre alacaklının itirazın kaldırılması istemi hakkında bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıdaki link ve bu link içinde yayınlanan bu içtihat okunduğunda konu daha iyi anlaşılacak sanırım. Sayın Kısa, Sayın Demirel ve Sayın Ömeroğlu olayı sorgulamak yerine çözüme ilişkin önerilerde bulunmuşlar onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Cevaplardan benim anladığın kesinleşme gerekmez. Takibe devam edebilirsiniz.Ancak yukarıdaki içtihat da ilk ödeme emrinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ikinci ödeme emrinin çıkartılması gerekeceğini, aksi halde ilk itirazın bu karar kesinleşene kadar geçerli olduğunu anlıyorum.Ben ikinci ödeme emrini ilk ödeme emrinin iptaline ilişkin karar kesinleşmeden gönderdim. Karar benim ödeme emrini göndermemden sonra kesinleşti. Yukarıdaki yargıtay içtihadı ışığında olayı yeniden değerlendirmenizi ve cevaplarınızı beklerim. Saygılarımla