Mesajı Okuyun
Old 07-09-2006, 11:11   #1
ahmetsacit

 
Varsayılan Af Örgütü'nden yargıya eleştiri

Uluslararası Af Örgütü, bugün yayınladığı raporda, adil olmayan yargılamaların Türkiye'nin insan hakları sicilini lekemeye devam ettiğini öne sürdü.
Af Örgütü, ''Gerçekleşmeyen ve Geciken Adalet'' başlıklı raporunda, özellikle Türkiye'de yıllardır sonuçlanmayan terörle mücadele yasası kapsamındaki davalarda sanıkların mağduriyetine yol açan uygulamalar yaşandığının altı çiziliyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Örgütün Türkiye uzmanlarından Emma Sinclair Webb, insan hakları alanındaki reform çabalarına karşın yargıya ilişkin sorunların sürdüğü söyledi.
Webb şöyle devam etti:
"Uluslararası Af Örgütü olarak yargının Türkiye'de yerleşik sorunlardan biri olduğunu düşünüyoruz. Kurumsal sorunlar var ve bu tür sorunların çözümü, hem zordur hem de zaman alır.
"Raporumuz yargılama süreçleri üzerine odaklanıyor. Özellikle de Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki davalardan söz ediyoruz. Sanıklar geçmişte, eski devlet güvenlik mahkemelerinde yargılanıyorlardı. Şimdi yerini özel ağır ceza mahkemeleri aldı.
"Raporumuzun temel bulgusu, devlet güvenlik mahkemelerin yerini alan bu mahkemelerin de, hukuku zedeleyen uygulamaları değiştirmediğini ortaya koyuyor. Yargıçların tutumları, keyfi kararlar, mahkemelerde kanıtların değerlendirilmesinde sorunlu yaklaşılması temel tespitlerimiz."
Af Örgütü raporu, İstanbul , Ankara, İzmir ve Diyarbakır kentlerinde avukatlardan edinilen dava dosyaları üzerinde ayrıntılı incelemelere dayanıyor.
İşkenceyle mücadele
Rapor ayrıca hükümetin işkenceyle mücadele taahhütlerine karşın; işkence ve kötü muamele uygulamaları sonunda elde edilen itirafların hala mahkeme kararlarında esas alınmasını şok edici bir gelişme olarak niteliyor.
Emma Sinclair Webb bu konuda da şunları söylüyor:
"Avukatlarla görüşmelerimiz sonunda, özel ağır ceza mahkemelerinin işleyişlerine ilişkin çok yaygın bir hoşnutsuzluk bulunduğunu saptadık. Bu hoşnutsuzlukların başında, mahkemelerin sanıklar ve tanıklardan yasadışı yollarla elde edilen ifadeleri, dikkate almadan reddetmeleri gerekirken kararlarında esas alması geliyor.
"Yasadışı derken, ifadelerin işkence ve kötü muamele sonunda alınmasından söz ediyorum. Bu ise, AKP hükümetinin işkenceye sıfır hoşgörü taahhüdüne ilişkin politikasıyla çok açık bir çelişki oluşturuyor."
Rapordaki saptamalar, özellikle Avrupa Birliği'nin Türkiye'de insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve reform sürecine güvenlik güçleriyle yargı kurumlarının yeterince özen göstermediği eleştirileriyle benzerlik gösteriyor.
Brüksel'den ve Avrupa Parlamentosu'ndan özellikle son dönemde Türkiye'de reform sürecinde bir durağanlaşma, hatta gerileme yaşandığı yönünde eleştiriler sıkça dile getirilmeye başlandı.
'Yargıda sorun kökleşti'
Emma Sinclair Webb'e göre mesele gerilemeden çok; özellikle yargıda sorunun kökleşmiş olması:
"Raporumuzun adil yargılamalara ilişkin bulgularını dikkate aldığımızda, bir gerilemeden çok, reform sürecinde çözülememiş yargıdaki kökleşmiş sorunlardan söz ediyoruz.
"Yargının reformdan geçirilmesi ihtiyacı daha fazla çaba gerektiren bir sorun. Son yıllarda Türkiye'de çok sayıda yargı mensubunun eğitimden geçirilmesine tanık olduk.
"Zaman içinde bu eğitimler sonuç verecek. Ama şu anda mahkemelerdeki uygulamalar, yargı açısından çok karanlık bir tablo ortaya koyuyor. Mesela tutukluluk süresi çok uzun, bazen neredeyse sınırsız... Bazı davalarda sanıkların çok uzun sürelerle tutuklu yargılandıklarını saptadık örneğin.
"1993 yılında yargılanmalarına başlanan ve hala demir parmaklıklar arkasında olan insanlar var. Hakkınızda karar verilmeden 13 yıl süreyle tutuklu olarak yargılanmak utanç verici."
http://www.bbc.co.uk/turkish/europe/story/2006/09/060906_turkey_judiciary.shtml