Mesajı Okuyun
Old 06-09-2006, 13:29   #38
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın İnc,

Sorunuzla ilgili forumda sizi pek çok meslektaşımız yanıtladı.Ancak yeni sorularınız ve eski sorularınızdaki ısrarınız, acaba sayın İnc kendisi için forumda yazılan yanıt mesajlarını okumuyor mu endişesi doğuruyor ister istemez.

-Davanız itirazın kaldırılması (İTM lerde görüşülen) değil, itirazın "iptali" (SHM veya AHM veya ATM lerde görülen) davası. Bu nedenle 68 belgesi kavramı üzerinde hala durmanız davada size hiç bir yarar getirmeyecek.

-A adına yatıran B diye makbuz alınması DOĞAL DEĞİL. Herkes ödemesini bu şekilde yapmaz. B de gidip yatırsa makbuzun A adına düzenlenmesi gerekir. A adına B şeklinde düzenlenen bir makbuzda, normal şartlar,hayatın olağan akışı çerçevesinde, adına ödeme yaptıran A, B den tahsilatın makbuzunu ister, makbuzu görünce bu ne demek diye sorar, ama her halukarda, olaydaki gibi makbuz B de kalmaz.

-Kötüniyet tazminatı istenebilmesi için takibin 68 belgesine dayalı olması şart değildir. Kötüniyet tazminatı için önemli olan, takibe kötüniyetle itiraz edilmiş olması ve alacağın likit olmasıdır.

-Müvekkilinizin size "benim kredi kırdırttı, gitti parayı ödedi" ifadesi, hukukçu olmayan müvekkilinizin ifadesidir ve hukukçu olarak tercüme edersek, muhtemelen müvekkiliniz vadeli bir mevduatını bu borcu kapatmak için B nin ısrarı ile vadesinden önce bozdurmuştur. Kırılan kredi kelimesi bana zorlamayla da olsa, başka bir çağrışım yapmıyor. Kaldı ki bu konunun da sizin için bir önemi yok, çünkü B, parayı A bana verdi demiyor, A nın da elinde bunu kanıtlayacak yazılı bir belgesi yok.

Konuyu BK.m.109 mu yoksa BK.m.413 mü çerçevesinde değerlendirmeli tartışmasına başlamakla, yararlı bir sonuca ulaşabileceğimiz ümidindeydim.

Ümidimi hala korumaktayım

Saygılarımla...