Alıntı: Yazan Av.Fatih KISA Benim kafam karıştı Anladığım kadarıyla borçlu yapılan haciz sonrasında hem usulsüz tebligattan dolayı şikayette bulunmuş hem de ödeme emrinin iptalini talep etmiş. Takibin ilamsız olması nedeniyle borçlunun ödeme emrine itiraz değil borca itiraz ettiğini, usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde de İcra Hukuk Mahkemesine başvurduğunu, İcra Hukuk Mahkemesinin de tebligatın usulsüz yapıldığını, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verdiğini kastediyorsanız, süresinde borca itiraz nedeniyle takip durmuş olacaktır. Bu durumda da Sayın Aybüke Kağan'ın dediği üzere itirazın kaldırılması yada iptali davası açmalısınız. Usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde borca itiraz etmiş olan borçlunun -usulsüz tebligata ilişkin şikayeti kabul edilmiş ise- malları üzerindeki hacizleri ise kendiliğinden kalkar.Çünkü işlem baştan beri yasal koşulları taşımamaktadır. Takip kesinleşmeden borçlunun mallarını haczetmeniz mümkün değildir. Eğer ki ihtiyati haciz ile haczedilmiş mallar ise itirazı öğrendiğinizden itibaren 7 gün içinde dava açmaz iseniz hacizler kendiliğinden kalkar. Umarım yanlış anlamamışımdır.

Doğru anlamışssınız Sayın Meslektaşım, borçlu vekili haczin tatbikinden sonra icra dairesine gelerek, tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürüyor ve diğer yandan takibe de itiraz ediyor. ancak itirazı yasal süre geçtikten sonra yapıldığı için reddoluyor. usulsüz tebliğ iddiasıyla şikayet icra mahkemesince kabul ediliyor, ödeme emri iptal ediliyor,haciz tatbik edildiği tarih öğrenme tarihi olarak tespit ediliyor, böylelikle önceki itirazın yasal süresi içinde yapıldığı sonucu ortaya çıkıyor ve takip duruyor. borçlu vekili bu kerre haczin kaldırılmasını talep ediyor ancak icra müdürlüğü talebi reddediyor herhalde yeniden icra müdürlüğü kararının kaldırılması için şikayet yoluyla dava açacaklar.