Mesajı Okuyun
Old 05-09-2006, 10:54   #14
duyurucu1

 
Kitap toplumda kadınlar değil erkekler ezilmekte ve sömürülmektedir

Alıntı:
Yazan Av.Güçlü KERVAN
İşsizim nafaka veremem yok!








Boşanma nedeniyle yoksullaşan kadına Yargıtay'dan iyi haber... Yargıtay, işsiz olduğunu beyan ederek boşandığı karısına nafaka ödemekten kurtulan erkeği haksız buldu.

EŞLER EŞİT KUSURLU

Yerel mahkemenin kararını bozan Yargıtay, bedeni ve akli kabiliyetine rağmen çalışmayan kocanın, nafakadan muaf tutulamayacağına karar verdi.

Yargıtay'ın kararına konu olay Ordu'da yaşandı. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle mahkemeye başvuran M.T. adlı koca, boşanma talebinde bulundu. Karşı dava açan G.T. adlı kadın, boşanmaya karar verilmesi halinde yoksulluğa düşeceğini belirterek, mahkemeden uygun miktarda nafaka talep etti. Eşler arasındaki geçimsizliğin evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek boyutta olduğunu belirleyen mahkeme, tarafların eşit kusurlu olduğunu tespit etti ve boşanmaya karar verdi.

Genç kadının 'yoksulluk nafakası' talebini de inceleyen mahkeme, davacı kocanın, 'İşsizim, gelirim yok, nafaka veremem' mazeretini dikkate alarak, talebi reddetti. Boşanma sonucu ekonomik güvenceden yoksun kalan kadın, Yargıtay'a başvurarak yerel mahkemenin nafakaya ilişkin kararını temyiz etti. Davaya son noktayı koyan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanma sonucunda genç kadının yoksulluğa düşeceğine dikkat çekerek yerel mahkemenin kararını bozdu ve işsiz kocanın yoksulluk nafakası ödemesine karar verdi. Yargıtay'ın benzer davalara emsal teşkil edecek olan kararı özetle şöyle:

YOKSULLUĞA DÜŞMÜŞ

'...Boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirlenmiştir. Dosyadaki delillere göre karşı davacı kadının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmıştır. Davacı koca, bedeni ve fikri kabiliyetine rağmen çalışmıyor ve gelir temin edemiyorsa, bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 175'inci maddesi, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mal” gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceğini öngörmektedir. Yoksulluğa düşen kadın yararına uygun miktar yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, bu talebin reddedilmesi yasaya ve usule aykırıdır...'

Ersin BAL ANKARA/AKŞAM




Sevgili Meslektaşlar,

Esasında toplumda ezilen ve sömürülen kadınlar değil,erkeklerdir.Evlilik birliği kurulur kurulmaz erkeğin üzerine kadının geçimi yüklenir.Erkek kadını ve çocukları geçindirmekle yükümlü kılınır.Bu çağdaş aile düşüncesine uymaz.

Çeşitli nedenlerle boşanma olduktan sonra ortada küçük çocuklar kalmışsa bunların geçimi konusunda hakimin tedbir almasına akla auygundur.Ama boşanmadan sonra kadına neden nafaka veriliyor bunu akla uygun bulmak olası değildir.Keza boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek erkeğe neden nafaka bağlanıyor bunu da anlamak mümkün değildir.

Evlilik boşanmayla son bulunca taraflar eski konumlarına gelmekteler.Kadın evlenmeden önceki konumuna erkek evlenmeden öbceki konumuna gelmekte.Kadın ve erkek evlenmeden önce nasıllarsa o duruma geliyorler.Evlenmeden önce kadın ,erkekten nafaka akıyormuydu ki boşandıktan sonra alsın?Evlenince ne değişti?kadın ve erkeğin çocukları oldu.Tamam kadın ve erkek çocuklarnı belli yaşa getirinceye kadar bakmak zorundalar.Bu akla ve doğanın yasalarına uygun.Ama kadına boşandıktan sonra yoksulluk nafakası taktir edilmesi akla ve doğanın yasalarına uygun değil.

Hasbel kader erkek nikah defterine bir imza attı diye onu hem kadınla evliyken hende boşandıktan sonra kadını geçindirmeğe mahkum etmek akla aykırıdır.Mademki kadının geçimini erkek sağlayacak neden mal ayrılığı rejimi var?Mirasta mal erkekten erkeğe intikal etsin.O zaman kadının da geçimini temin eden erkek olsun bu akla uygun.Ama mirasta ve mal rejiminde kadına mal edinme hakkı tanıyıp sonrada geçimini erkeğe yüklemek erkeği ezmek ve sömürmektir.

Sonra kadın evlenince kaybı ne oldu ki?Evlenmek kadına gelecek temin eden emekli sandığı mı SSK'mı?Sosyal güvenlik kurumu mu?

Evlenince erkek ne kadar mutlu olduysa kadında o kadar mutlu oldu.Çocukların olması erkeği ne kadar sevindirdiyse kadını da o kadar sevindirdi.Evlenen kadına erkek aleyhine bu kadar hak veren Medeni Kanun akla uygun değildir.Feministlerin "kadınlar eziliyor"hastalıklı düşünceleri doğrultusunda hazırlanmıştır.Bu nedenle hakimlerde erkekleri ezici yoksulluğa düşürücü şekilde kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmediyorlar .Bu kararlar toplumu buzucu sonuçlar doğuruyor.Neden mi?Çünkü;artık erkekler evlenmekten korkuyorlar.İlişkilerini evlilik dışı sürdürüyorlar.Bu seçenek erkeğe daha ucuza geliyor.Bir şişe süt içmek için evde kocaman bir inek beslemek gerçektende çok pahalı.Oysa bakkalda erkeğin ihtiyacı olan bir şişe süt çok daha ucuz.

Yasa koyucular kaş yapayım derken göz çıkardılar.Kadına hak verelim derken erkeği mağdur duruma soktular.Bu durum ailelerde huzur değil huzursuzluğun ortaya çıkmasına ve boşanmaların artmasına sebep oldu.

NETİCE VE TALEP:Yukarda arzedilen nedenlerle;yoksulluk nafakasının taktir edilmesi ve bu maddenin işletilmesi akla aykırıdır.Erkeğin ezilmesi ve sömürülmesini artırıcı bir maddedir.Toplumda zaten ezilen ve eşşekler gibi kadını sırtında taşıyan erkeğin üzerine yüklenen ekstradan bir yüktür.Bu yükle kadın karşısında,eşşek konumundaki erkeğin beli çatırdamaktadır.