İyi Çalışmalar Sayın Meslektaşlar,


Kooperatif Hukuku ile ilgili bir soru yöneltmek istiyorum. Kanunu inceledim, ancak pratiğe ilişkin soru işaretlerim var. Şöyle ki;

Kooperatif üyesi 03.12.2003 itibariyle Noter kanalı ile ihtarname çekerek, kötü yönetim ve taahhütlerin yerine getirilmemesi sebepleri ile, üyesi olduğu kooperatiften çıkmak için kooperatif yönetimine bildirimde bulunuyor. Ancak, Kooperatif ne ihtarı izleyen 2004 yılı içinde ne de daha sonra genel kurul toplantısı yapılıyor. Nihayetinde Bakanlık’ın şikayeti ile genel kurulların yapılmaması sebebiyle Kooperatifin yönetim kurulu üyeleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde ceza davası açılıyor.

Kanunun 17.maddesine ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bir kararına göre, “ortağın alacakları ve hakları ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.” Ve bilançonun genel kurulca kabulünden bir ay sonra, iade veya ödemenin geciktirilmesi gibi bir karar yoksa, istenebilir. Kooperatif Ana Sözleşmesi uyarınca “her ortak hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir.” Kanunun 17.maddesinde ayrıca “Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmektedir.

Bu durumda, Üye ortaklıktan çıkma bildirimini 03.12.2003 yılında yani 2003 yılı hesap senesi sonundan bir aydan az kala yapmıştır. Bu durumda 2004 yılının mı yoksa 2005 yılının mı bilançosunda değerlendirilir? Ve ayrıca kooperatif bu bildirimden sonra hiçbir genel kurul yapmamış, dolayısıyla bir bilanço kabul etmemiştir. Üyenin Noter kanalı ile ortaklıktan çıkma bildirimi yapmakla ortaklıktan çıktığı aşikardır. Fakat, alacağını isteyebilmesinin diğer bir koşul gerçekleşmemiştir. Müvekkilim bu şartlar altında alacağını dava etmesinin koşulları gerçekleşmiştir diyebilir miyiz ve zamanaşımı ne zamandan itibaren işler ?

Saygılarımla,