Mesajı Okuyun
Old 19-08-2009, 20:11   #7
erkoo1733

 
Varsayılan

bence sözkonusu ilamsız takibe ileride yapacağınız itirazın süresinde olabilmesi için İTM'ye ''tebliğ tarihinin 19.08.2009 olarak düzeltilmesine karar verilmesi'' talepli dava açmanız gerekmektedir. çünkü bu davayı ispatlayıp, 2. davanın yani itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığının ortaya çıkarılması gerekiyor.
tebligat tüzüğü ''Tebliğ imkansızlığı:Madde 28 - (Değişik Birinci Fıkra: 5.10.1987 - 87/12170 K.) Muhatap veya
muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, MUHTAR , ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.'' demektedir.
yani olayımızda posta memurunun, müvekkilinizin yurtdışında bulunduğu beyanını tebliğ evrakına yazması ve muhtarın beyanının altını imzalaması gerekirdi.
bunun yanında aynı maddenin 2. fıkrası ''(Değişik: 5.10.1987 - 87/12170 K.) Muhatap ölmüşse veya gösterilen adresten DEVAMLI OLARAK AYRILMIŞ ve yeni adresi de tebliğ memurunca tespit edilmemişse, tebliğ evrakı, çıkaran mercie geri gönderilir.'' denilmektedir.
bu durumda posta memurunun tebliğ evrakını çıkış merciine iade atmesi gerekirken, muhtara bırakması ve böylece takibin kesinleşmesi usul ve yasaya aykırıdır diye düşünüyorum. benzer bir davayı da ben açtım ve kazandım. bu kazandığımız tebliğ tarihinin düzeltilmesi davası sayesinde de takibe itiraz ettik.