Mesajı Okuyun
Old 04-08-2009, 11:53   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
7.Ceza Dairesi

Esas: 1994/1570
Karar: 1994/2868
Karar Tarihi: 17.03.1994

ÖZET: 5680 sayılı Basın Kanununun 19. maddesi uyarınca tekzip metninin gazetenin sorumlu müdürüne gönderilmesi gerekir.Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinin başvuru ve itirazı sonuçlandırması için konulmuş olan ikişer günlük süreler, düzenleyici nitelikli süreler olup, uyulmaması halinde müeyyidesi yoktur. Kaçırılması halinde de hak kaybı sözkonusu olmaz.

(5680 S. K. m. 19)

................ Gazetesi'nin 1.10.1993 gün ve 1. sayfasında, "Titre Şantajcı Masken Düşüyor" başlığı altında neşredilen yazı nedeniyle ilgili (K.U.) ve (C.U.) vekilinin cevap ve düzeltme yazısının yayınlanması talebinin kabulüne dair, (Şişli İkinci Sulh Ceza Mahkemesi)nce verilen 8.12.1993 gün ve 1993/88 müt. sayılı karara vaki itirazın reddine ilişkin, Şişli İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.12.1993 gün ve 1993/184 Müt. sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 16.2.1994 gün ve 4625 sayılı yazılı emre müsteniden dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.2.1994 gün ve YE/18196 sayılı ihbarnamesiyle Daireye verilmekle okundu:

Mezkür ihbarnamede;

1- Tüm dosya münderecatına göre, tekzip metninin, 5680 sayılı Basın Kanununun 19. maddesi uyarınca ............... Gazetesi'nin sorumlu müdürüne gönderilmesi yerine, Yazı İşleri Müdürlüğüne gönderilmiş bulunulduğu gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı olduğu şeklide gerekçe ile reddine karar ittihazında,

2- Kabule göre de; Asliye Ceza Mahkemesince itirazın, anılan Kanunun 19. maddesinde öngörülen iki günlük süre içinde incelenip sonuçlandırılması gerektiği düşünülmeksizin, yazılı olduğu şekilde bağlayıcı süre geçirildikten sonra karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve CMUK.nun 343. maddesi uyarınca anılan hükmün bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuş bulunmakla gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Usul yasalarımızda belirlenen sürelerin niteliğini açıklayıcı bir hüküm bulunmamakta ise de uyulması halinde doğuracakları sonuçlar yönünden yasalarla belirlenen süreleri genel olarak hak düşürücü süre, koruyucu süre ve düzenleyici süre olarak üç gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan düzenleyici süre bir işlemin yapılması veya yapılmaması için kanuna tespit edilmiş olmasına rağmen uyulmaması halinde müeyyidesi bulunmamaktadır. Sürenin kaçırılması halinde hak kaybı söz konusu olmaz. Bu tür sürenin konulmasındaki amaç davanın taraflarından gayrısının işi geciktirmesine sebebiyet verdirmemektedir.

İşte, 5680 sayılı Basın Yasasının 19. maddesinin III. bendinde Sulh Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinin başvuru ve itirazı inceleyip sonuçlandırması için konulmuş olan ikişer günlük sürelerde yukarıda açıklanan düzenleyici nitelikli süreler olunduğundan yazılı emirle bozma isteminin 2. bendinin reddine,

2- Yazılı emirle bozma isteminin birinci bendine gelince Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazılı emire dayanan ihbarnamesi münderecatı yerinde görüldüğünden Şişli Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24.12.1993 gün ve 1993/184 sayılı kararının CMUK.nun 343. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.3.1994 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygı ile, kolay gelsin..